Yinw bir #stefanamcanın kitabıyla küçük öyküden büyük dersler mi desem yada okuma zevki falan alacağımız işte kitap ile karşı karşıyayız. Ana karakterler kocasına küsmüş bir hatun, 12 yaşında ön ergenliğe daha girmemiş ama sezgisi kuvvetli maşallah bir çelimsiz erkek çocuğu ve de tipine boyuna posuna güvenen çapkın desem yeridir aslında böyle bir kelime kullanmak istemiyorum ama aranan bir hovarda erkek işte. Neyse bu forsuna güvenen çarıklı beyzade tatile gidiyor işte gözüne kestirecek av ararken uzakta bebesi ile başı belada olan terbiye etmek için çırpınan dövünen help me çağrısı yapan ve boyna çocuğu terazilemeye çalışan ablamızı gözüne kestiriyor. Ama kadın kendi derdinde ilk etapta. Bebesi hastalanmış onun iyileşmesini bekleyen saatine ilacına dikkat eden yani maddi işleriyle ilgilenen bir ana olarak beliriyor. Sonra işte bu beyzade paşa hazretleri çocuğun ilgi ve arkaşlığa ihtiyacı olduğunu ortalıkta kaldığını fark ediyor ve işte diyor; açık kapıyı buldum diyor. Her mükemmel görünen görüntünün gizlediği bir açık ama örtülü noktayı keşfediyor ve çocuğa elini ardından hayallerini ardından vaadlerini sunarak bir arkadaşlık başlatıyor. Ve beyzademizi bebemiz önemsiyor ne de olsa hastalıktan çıktı kendine vaadde bulunan biri falan var neyse arkasına dolanıyor işte. Bu terbiyesiz adam çocuğun tüm kimyasını bozuyor sonra işte. Durduk yere çocuğu sovdalaştırıyor anasına düşman ettirip gizli savaşa sebebiyet veriyor. Anası da babasına yenilmiş zaten hırslı kadında acısını çocuktan tekrar almak istiyor serde gruru falan var işte . Ama çocuk bu yaşanılan hadise de antremanlı olduğunu seziyor ve babamı kaybettim anamı kaybetmeyim bari diye bileğine güveniyor öncelikle bakıyor ki bilek gücü yetmiyor dil gücüne kuvvet verip anasına bir bir sevdiklerini anlatıyor. Annesi çocuğun mantığı karışısında sus-pus- şok olmuş vaziyette anaammm benim oğlan büyümüş te benim haberim yok hemen olaya el atmam lazım öyle kalbim kırılmıştı depresyona girmek için kendime bir kapı arıyordum falan hesabını hemencecik kapatayımda assoslistlik makamı namı diğer sultanana kıvamına bürünmenin zamanı gelmişte haberim olmayacakmış nerdeyse diyerekten bayrağı dik tutarak burnunu havaya alıyor. Bir anne her koşulda çocuğunu terbiye eder sus bakimmm hııı kızıyorum hadi ana sözü dinle ve kendini kurtar evladım ne olursa olsun sen ananın sözünde durmayı öğrenmen lazım. Büyümüş etmiş falan filan ağzın laf yapmaya başlamış olabilir ama söz dinlemeyi görgüsüz görgüSüz hareket etmeden işleri yoluna koymayı öğrenmen lazım. Bu yüzden bana sadık kalmalısın. Bende bundan sonda sana sadık kalacağım söz evladım diyerek kendi aralarında gerek sözlü gerekse fiiliyatta paslaşarak anlaşıyorlar ve bu anlaşma şekilleri kayınvalidesi halası sinirli kocası falan tarafından görülüyor kadın da çocukta zafere ulaşıyor . Ama nasıl tabiki birbirlerine sırtlarını dayayarak. Neyse o ismi lazım olmayan şahıs yok oldu gitti. Gerçek sevginin var olduğunu gördük. Yanlışa gitmenin bi alemi olmadığını falan anladık işte. Çocuğun manevi ihtiyaçlarının önemi altın varaklı yıldızlı ne bilim işte baya önemli falan Başka da çok temas edilecek nokta var ama yer kalmadı .

Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202042,1bin okunma

·

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

mahinevhilal