Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sacrifiante (kendini kurban eden)
Gerçekten de İspanyol gribinden yatan oğlu uğruna "kendini kurban" etmişti ressamın anası. Fikret için ne kahredici bir düşüncedir bu! "Dövüşüyorum" olarak çevirdiğim kelimenin aslına gelince: "je me bat", "dövünüyorum", "kendi kendimi dövüyorum" sözüyle de çevrilebilir, kelimesi kelimesine çevrilecek olursa... O da ayrıca ilginç. Bütün bu düğümler birer birer çözülebilirdi... Fikret'in hiç sevmediği psikanalistlerin, Freudgil doktorların "divanında" değil, fakat sevilmiş ve sevmiş bir kadının sürekli ilgisinde, yatağında. Ne çare ki ressam, bir sevgiliyi, bir ev barkı geçindirebilme olanaklarına, ancak altmışını geçtikten, hem de felcin sillesini yedikten sonra kavuşacaktı. Renklerle, biçimlerle sevişmiş durmuştu nakkaş. Nakkaş riyazete dalmış bir keşiş misali bembeyaz çıplak kadınlar görüyordu. Resim yapmak, kadınlarla sevişmenin başka bir türü. Aslında nakkaş, nakışlarla evliydi. Kayaların içine oyulmuş bir manastırda "ikonlar" çizen bir papazın, Meryem Ana'yla evlenmesi gibi bir şey...
Sayfa 120 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 4. Basım, Yayın Yönetmeni: Enis BaturKitabı okudu
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.