Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

380 syf.
6/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Puanım 3/5 (%65/100) Bir proje için okumam gerekiyordu kitabı ve daha önce ne yazarı ne de kitabı duymuştum. Genel olarak beğendim, özellikle sonu hoşuma gitti ama beğenmediğim kısımlar da vardı tabi ki. Kitabı kısaca özetleyecek olursam; Kürşat, Çağrı ve Ada adlı üç ana karakter üzerinden anlatılıyor olaylar ve yaşadıkları Büyük Deniz adlı ada ülkesi kısa süre içinde sular içinde kalacak. Bu karakterlerin çıktığı kendini keşfetme yolculuğunu okuyoruz aslında. Beğendiklerim ile başlayayım. Kitabın bilim-kurgu özellikleri taşıması güzeldi. Büyük Deniz başta distopik bir yer gibi anlatılıyor ve kitabın sonunda yer ise daha çok bir Ütopya gibi. Suların yükselmesini güzel bir şekilde anlatmış yazar çünkü siz de diğer insanlar gibi o gerilimi ve korkuyu hissediyorsunuz. Kendimi en çok gördüğüm ve sevdiğim karakter Ada oldu. Yazar olmak isteyen Ada ve yaşadığı şeyleri etkileyici buldum. Kitapta bir diğer sevdiğim şey de Seçkin'in öyküsü oldu. Seçkin herkes tarafından adeta tapılan tanrısal bir figür ve öyküsünde İsa ile çok paralellikler vardı. Hatta bazı yerlerde Hint mitolojisi ve Buda'yı bile hatırlattı. Ada ve Atıl Yalçın'ın tanışması bir başka güzel kısımdı çünkü "asla kahramanlarınla tanışma" düşüncesini güzel işlemiş. Kitabın sonunu da oldukça postmodern buldum. Bir de yazar kitabın başında Joseph Campbell'dan bir alıntı koymuş. Kitaptaki karakterlerin özellikle de Kürşat'ın yolculuğu Campbell'ın monomit teorisine göre okunabilir. Ha bir de Seçkin'in öyküsü bölümünde yazarın öyküler, gerçeklik ve hikaye anlatıcılığı ile yazdığı şeyler benim yazar olarak katıldığım ve kendi kitabımın önsözünde de bahsettiğim şeylere çok benziyordu. Gelelim negatif şeylere. Öncelikle kitabı okuması çok kolay değil. Özellikle yavaş başlıyor ve yarısından sonra baya açılıyor. O yüzden proje için okumam gerekmeseydi ben büyük ihtimal kitabı yarıda bırakabilirdim. Fakat iyi ki bırakamamışım çünkü sonları gerçekten başarılıydı. Okumasının zorluğu da aralara sıkıştırılan bölümlerden kaynaklı. Düz bir olay örgüsü olsa da arada geçmişte yaşananlar, Atıl Yalçın adlı yazarın yazıları, dergiden kesimler, tarihi ve önemli yerleri ve olayları anlatan şeyler olduğu için çok kesintiler var. Bu yüzden kim nerede ne yapıyordu takip etmesi zorlaşıyor özellikle 3 ana karakter varken. Dünya inşasında da gözüme takılan birkaç şey oldu çünkü Büyük Deniz en başta fantastik bir dünya gibi anlatılırken aslında bizim Dünya ve evrenimizde olduğunu öğreniyoruz. Bu çok da önemli değil çünkü yazarın odaklanmamızı istediği şey karakterler, insanlar. Son olarak bazı diyaloglar da çok gözüme çarptı. Sungu'nun 7 yaşında olmasına rağmen herkesten zeki olması (bunun geçerli bir nedeni olabilir) veya Ada'nın çocukluk arkadaşı Işın'ın 5 yaşında filozof gibi konuşması biraz garipti. Kısaca, okuması zor ama bir noktadan sonra keyifli bir kitaptı. Bilim-kurgu elementleri hoşuma gitti ve özellikle Seçkin karakteri ile verilen semboller güzeldi. Bir yazar olarak Uygar Şirin ile ortak düşüncelerimizin olması ve Ada karakteri de sevdiğim şeylerdendi.
Büyük Deniz Yükseliyor
Büyük Deniz YükseliyorUygar Şirin · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201518 okunma
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.