Gönderi

Biz, göz kapaklarımızı açıp kapardık. Buna göz kırpmak denirdi. Küçük siyah bir ışık, inip kalkan bir perde: Kesinti gerçekleşmiştir. Göz nemlenir, dünya hiçleşir. Siz bunun ne denli rahatlatıcı bir şey olduğunu bilemezsiniz. Bir saat içinde dört bin dinlenme. Dört bin küçük kaçış. Ve dört bin diyorsam da... O halde, demek ki göz kapaksız yaşayacağım. Anlamaz gibi durmayın öyle. Göz kapaksız olmak, uykusuzluk ikisi aynı şeydir. Artık hiç uyumayacağım. İyi ama kendime nasıl katlanacağım? Anlamaya çalışın, çaba gösterin. Sıkıntılı biriyim, anlıyor musunuz, ve ben... benim... kendime sıkıntı yaratmak adetimdir. Ama ben şimdi... durup dinlemeden kendime sıkıntı veremem ki. Orada geceler vardı. Uyurdum. Deliksiz bir uykum vardı. Telafi etsin diye. Basit düşler kurardım kendime. Bir çayır görürdüm. Sadece bir çayır, o kadar. Çayırda gezinmem düşüme girerdi.
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.