Kitap elma şekeri gibi çok tatlıydı. Monika'nın macerası Öpücük ne renktir? sorusu ile başlıyor. Monika başlıyor renkleri dile getirmeye; kırmızı, yeşil, sarı, kahverengi,pembe mavi, siyah, gri... Ama bu renklerde öpücüğün rengini bulamıyor. Sarı, bal gibi tatlı olsada arıları ne yapacağız? Ya timsah gibi yeşilse bile Monika bu seferde bezelye, ıspanak, brokoli sevmiyor. Bu yüzden yeşilide eliyor. Hiç gri olur mu duman rengi gri her taraf duman olursa nasıl görürüz birbirimizi... Ay kitap bu şekilde çok güzel bir aktarım ile gidiyordu. Burda en çok şu hoşuma gitti. Normalde çocuklar sebze sevmedikleri için hep bir akranları ile karşılaştırılırlar. Ama Monika'nın burda sebze sevmediği kötü bir şey olarak belirtilmemiş. Ee sorumuza gelelim ne renktir bu öpücük? Monika en son dayanamaz seslenir annesine : Anne öpücük ne renktir? Kitapta yaratıcılığa hitap eden bir soru ile sorgulamaya değiniliyor. Merak ve keşfetme ön planda oluyor. Sadece çocuklar değil yetişkinler de okusun çocuk kitabı...Unutmayın hepimizin içinde kitap okunmasını bekleyen bir çocuk var.