Samih Nafiz ismini daha evvel duymuş muydunuz? Bizim çok fazla okunan ya da bilinen bir yazarımız olmayıp hayatını adadığı tek dönem ve o dönemle ilgili yazılarıyla bilinir. Tarih öğretmeni olması dolayısıyla araştırmaları değerledir ve onun kitapları çok az olduğu için her sene en fazla 1 tane okurum, hepsini hemen bitirmem. En son zaten 3 yıl evvel okumuştum. Kısmet bugüne tamamlamakmış. Seneler çabuk geçiyor 3 yıl geçse de sanki daha geçen sene okumuşum gibi. İttihat ve Terakki Cemiyeti tarihçilerin gözünde ikiye ayrılır. Birisi çok iyi düşündüklerini ama uygulayamadıklarını yani daha duygusal baktıklarını gösterirken diğer grup ise yıkılışa giden süreçte direkt katkıları olduğunu savunur. Milliyetçilerdir, ülke içinde bulunduklarını konumu beğenmezler ve herkesin daha iyi olması gerektiğini savunurlar ama hata üstüne hatalarla ve yanlış yönlendirmelerle koca bir devletin seyrini değiştirirler. Bir şey kaçınılmazsa, olacaksa zaten olur kalanlar vesiledir ama yapacak bir şey de yok. Cemiyetin ortaya çıkması ve örgütlenmesinin yanında binlerce insanın mükemmel olarak birbiriyle anlaşamayacağını da düşünmek gereklidir. Zaten kitabın odak noktası da tek taraflı bir inceleme değil daha genel, daha kapsamlı bir inceleme yapmaktır. İçinde barındırdığı farklı kimlikteki insanlarla mücadelenin genişlemesi ve yaşanan iç çatışmalar da bunların en temel sonucudur aslında. Enver, Talat ve Cemal Paşalar haliyle öne çıktığı gibi bunları öne çıkaranlarla bunların karşısında olanlar cemiyetteki en büyük sorunlardandır. İttihat ve Terakkinin kuruluş, yükseliş ve çöküş dönemlerini incelerken aynı zamanda karşımıza çıkan Cumhuriyetin ilk yıllarına yönelik inceleme ve cemiyetin faaliyetleri de dikkat çeken ayrıntılardandır. Anlatımın kaynağı ise Galip Vardar isminde bir ittihatçıdır. Yani yazar içerden aldığı bilgilerle karşımıza bilgisel ve tarihsel değeri olan bir kitap çıkarmıştır. Bu yönüyle yani şahit tutularak yaptırılan anlatımla aynı isimdeki veya farklı isimle benzer konudaki türevlerinden de ayırma şansımızın olduğu bir kitaptır. Anlatımın adeta bir öykü, masal tadında ilerlemesi yani sıkıcı olmak yerine akıcı olması da okunması için en önemli sebepler arasında sayılabilir. Benim en çok önemsediğim kısım ise Galip Vardar’ın anıları sayesinde özellikle İzmir Suikastı ve bu çerçevede yaşanan olaylar ve bunların başlangıç kısmı çok iyi aktarılmış. Evvela Galip Vardar kimdir nedir bunu açıklayarak başlıyor yazar anlatımına. Kendisi Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası sahibidir. Bu madalya cephede savaşanlara verilmektedir. Bunun yanında TBMM üyelerine yeşil, TBMM üyesi olup aynı zamanda cephede de savaşanlara yeşil-kırmızı olarak verilir. Atamız Mustafa Kemal Atatürk’te yeşil kırmızı madalya sahibidir. En güzel kısmı ise bu kitabın bir hikaye roman gibi ilerlemesi. Yani daha çok anı kitabı gibi olsa biraz biyografi kitaplarının sıkıcılığı da olabilirdi üzerinde ama böyle romanlaştırılmış şekliyle okuyunca daha etkileyici olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda kitap arası bölümlerin mola yapmaya yeterince müsait olmaları ve bölümler arası geçişlerin kaliteli olması da güzel ve öveceğimiz kısımlar olarak öne çarpıyor. Hepimize iyi okumalar dilerim..

İttihat Ve TerakkiSamih Nafiz Tansu · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 201568 okunma

·

115 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.