Evrim Kuran'ın incecik kitabında bahsettiği o kadar çok şey var ki. Başlangıçta tanımlar, alıntılar ve istatistiki bilgilerle sıkıcak gibi görünse de çalışmasına yorumlarını ve kişilerin duygularını da ekleyince çok iyi bir iş başardığını görüyoruz. Hatta göç olgusuyla yola çıkıp bir öyküye, bir romana evrilebiliyor kitap. Sadece göç olgusuyla ilgilenmiyor Kuran, göç eden beyinlerin, işçilerin dışında ülke içinde kalan ama göçmek isteyip göçemeyen ve de büyük bir sorun olarak görülen gelecek kaygısına sahip gençleri de konu ediniyor. Evet gençler. Çünkü bir ülkenin aydınlık yarınları onlar. Bu sayede üniversiteleri, eğitimi, ekonomiyi, politikayı da sorguluyor yazar ve konuştuğu kişiler. Hele ki söz politik erklere gelince en doğru noktaları seriyor gözler önüne. Kitabın kimi yerlerinde göç etmemek gerektiğini, bunun bir kaçış olduğunu, ülkenin aydınlanması için çalışılması, cesaret gösterilmesi gerektiğini söylüyor yazar ama kendi de biliyor ya boş ümitler, nasihatler bunlar. Bu sistemin içinden cesaretle çıkabilmek sadece yarınlara mutlu günler sağlamak amacı taşır. Tıpkı şu cümlede dendiği gibi; "Tüm çabamız sizlere özgürlüğü ve barışı miras bırakmak. Yani gün gelecek 32 dişinizle güleceksiniz çocuklar."

Onlar Göçtü BuradanEvrim Kuran · Mundi · 2021149 okunma

·

114 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.