Hayallerin insanı hayata bağladığını hepimiz biliriz. Ama bu hikayede hayaller insanların hayatta kalmasına ve hatta hayattan göçmesine yol açıyor.
Hatta bazen hayatta kalabilmesi için hayaller bile insana yetmiyor. Çünkü hayatta olmak sadece nefes alıp vermek, belli bir yer kaplamak demek değildir. Bu yüzden bazen hayatta olsak bile hayatı paylaşabileceğimiz biri olmadığı sürece eksik kalırız, hayatta olmayız, yaşayamayız.
İşte bu hikaye tam da öyle bir bağlılıkla öyle bir eksiklikle öyle bir yarım kalmışlıkla sarıyor, sarmalıyor bizi. Hikayenin her sayfası bizden bir şeyler alıp götürüyor. Ve hikaye en son "hayal kırıklığı" durağında indiriyor bizi...
Ama ne olursa olsun, kim ne derse desin hayaller ve umutlar insanı var etmeye devam edecektir, etmelidir.
Çünkü bana göre insanlar ölse bile hayallerini anlattıkları o ses dalgaları durmaksızın dünyayı dolaşmaya devam eder. Ancak dünya durunca onlar da durur.
Tam da bu yüzden; durmaksızın... Bütün hayallere...