Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

388 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
8/10 Her şey bir oyundur, Avery Grambs. Bu hayatta karar vereceğimiz tek şey, kazanmak için oynayıp oynamayacağımız. Büyük bir hevesle başladığım ama hevesimin boğazımda bir asit gibi kaldığı kitap. Kitabın akıcı olması okuma isteğini daha çok arttırıyor gel gelelim kitap da bana göre pek çok eksik yön vardı. Kitaba başlamadan önce kitabın özetinden çok farklı anlamlar çıkarmıştım. Gelin bakalım özette neler yazıyormuş ama bizim elimiz de neler var; Bu tehlikelerle dolu görkemli dünyaya adım atan Avery’nin çözmesi gereken gizemler vardı.. Tehlikeli dünya tam olarak neredeydi? İki defa saldırıya uğraması dışın da Avery’nin tehlikelerle yüzleştiği, hayatta kalmak için savaştığı, içinde ki gücü arşa çıkarırken bazen fazla cesaretinin bile korkmasına engel olamamasını göremedik mesela. Bu cümleyi okuduğum anda Avery’nin kitap boyunca sürekli planlara, entrikalara, kaoslara, hayatını zorlaştırmak için çevrilmiş oyunlarla zamanını geçireceğini sanıyordum. Geceleri odasına girip orada biri olduğunu belli edip ama asla gözükmeden, öldürmek derecesinde olmayan sadece hastalanmasını sağlayacak bir zehiri yemeklerine katmalarını, hem psikokojik hem fiziksel işkence görmesini. Bla bla bla. Kısaca ben Avery’nin savaş verdiği bir şey göremedim. Sadece sürekli Grayson’un ‘’boş’’ tehditleriyle uğraştı o kadar. Diyorum ya ben kitaba çok farklı bir yönden başlamıştım. Avery dahil dört erkek karakterin kendine has kendine özel bilmecelerin peşine düşeceklerini düşünmüştüm. Evet bilmeceler, bulmacalar vardı ama.. yetersizdi bence. Daha doğrusu bu kadar çabuk bulmaları, anlamlandırmaları içime sinmedi. Kitap aksın diye olaylar düz bir şekilde tutularak bulmacaların birkaç sayfa üzerine düşerek bitirilmeye çalışılmış. Avery’nin en başta mirası şak diye kabul etme detayına girmiyorum bile. Buna mantık ve kalp tarafından bakmak gerekiyor sanırım. Mantık tarafından bakan herkes ‘ kimse bu paraya sırt çevirmez’ diyordur tahminen. Ama çok fazla risk olan bir durum bu. Empati gerekiyor öncelikle. Bir ailenin gözleri önünde ‘ ah madem miras bana bırakıldı kabul ediyorum öyleyse’ diyemezdim ben, hem sanırım vicdanım el vermezdi hem de Avery’nin savunduğu şeyin ‘ beni öldürürler’ başıma eninde sonunda geleceğini bilirdim. Bu bile bile lades demekti aslında. İnsanların parasını ellerinden alıyorsun seni baş tacı yapacaklar değil ya? (Mirasta ki değişikleri sonuç olarak onlar bilmiyordu) Fakat sanırım kitapla bağ kuramamamın en büyük nedeni hiçbir şey elde edememiş olmamız. Evet kitabın devamı gelecekmiş, yazar tahminen ‘’büyük bombaları’’ ona bırakmak istedi ama yine de 387 sayfalık bir kitap da bize elle tutulur bir iki tane bilgi verebilirdi bence. Yani okuduk ama ne öğrendik? Ne geçti elimize? Ben bu soruyu sormaktan nefret ediyorum. Elimiz de bir ipucu kalarak kitabın devamını bizler tahmin etmeye çalışabilirdik, bir gerçeği öğrenerek o gerçeğin etkisinde kalabilirdik. Bazen iyileşebilmesi için yarayı kesip atman gerekir. Grayson ve Jameson’un Emily olayını öğrendiklerinde bir tepki vermemeleri, afallamamaları yüreğime taş oldu oturdu sanki. Nefes alsalar birbirlerine saldıran iki kardeş bu gerçek karşısında ‘ tartışmadı’ bile. Sonuç olarak kitabın akıcılığına, kurgusuna ama en çokta benim ne kadar beklediğim gibi olmasa da gene de büyük zeki oyunlar çevrildiği için yedi veriyorum. Bir puan da diğer kitapta yazarın Grayson ve Jameson’un ilişkisini yazacağına olan inancım. O iki kardeşin önce büyük bir kavgayla ama daha sonra büyük bir özlemle birbirlerine sarılmaları gerek. Tabii bunun yanı sıra dört kardeşin birbirleri için değerini, sevgilerini, birbirleriyle vakit geçirdiklerini görmek isterim. Bromance>>> her şey. Bir de umarım Nash ve Libby ikilisi olur ne diyelim.
Miras Oyunları
Miras OyunlarıJennifer Lynn Barnes · Epsilon Yayınevi · 2022629 okunma
·
175 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.