Günümüzde habercilik anlayışında tarafsızlık neredeyse mümkün
görünmemektedir. Siyasi ya da ideolojik taraf tutmalar kendi tarafında olmayanların lehine bir tarafta olmak söz konusudur. Taraf olmak sadece siyasi, ideolojik olarak değil cinsiyet bağlamında da görülebilmektedir. Özellikle eril dilin hakim olduğu medyada kadına biçilen roller üzerinde vurgular yapılarak konuşulmasıyla birlikte, kadını cinsel obje haline getiren yaklaşımlarda
eleştirilmelidir. Kitapta kızlı erkekle öğrenci evi haberlerinin medyada yer buluş şekline baktığımızda sorumluluğu ve ahlaki yozlaşmayı kızlar üzerinden vurgulayan dili görmekteyiz. Mülteci kadınlar hakkında yapılan haberler analiz edildiğinde yine medyada ötekileştirilen bir dil hakim durumdadır.