Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nasıl bir Beşiktaşlı olduğumu iyi bilirsin. İçimde ayrı bir sevdası, ayrı bir yeri vardır. Bu başka bir aşk, çünkü Beşiktaş kimseyi terk etmez ve sevdası hiç bir zaman geçmez. Sezen Aksu’nun şarkısında, “Geçer geçer neler neler geçmedi ki…” dediğine bakma sen! Beşiktaş aşkı geçse geçse babadan evlada geçer, bunun öteside olmaz. Şimdi neden bunları anlattığımı düşünürsün belki. Birkaç şey daha anlatacağım ve sonra tek bir şey söyleyeceğim. Vedat Okyar’ın bir anısı bu. Vedat Okyar’ın aşkımızla ne ilgisi var, diye düşünme. İlla düşüneceksen, benim bu aşkı sende nasıl derin yaşadığımı düşün. Bir maç sırasında rakip takımın oyuncusu öyle sıkı bir tekme atıyor ki, Vedat Okyar can acısıyla bir anlığına zarafeti falan unutup küfrediyor. Oyuncu hemen, öğretmene şikayete giden bir talebe gibi hakeme koşuyor. “Hocam, Vedat bana küfretti.” Hakemde bir efsane : Doğan Babacan. Vedatın küfredeceğine ihtimal vermiyor ama yinede yanına gidip soruyor : “Vedat, sen küfür ettin mi falancaya ? Vedat Okyar duraksamadan, “Evet, ettim” diyor. Doğan Babacan’ın eli cebine gidiyor… Geri geldiğinde o el bir kırmızı kart tutuyor. Havaya kalkan kırmızı kart tüm stadı şaşkınlığa ve temelli bir sessizliğe gömüyor. Olacak iş değil. Beyefendi Vedat kırmızı kart yiyor. Üstelik yediği tekmenin üstüne tatlı niyetine… Tezcan, olanlara şahit olmuş. O da şaşkınlık içinde : “ Oğlum” diyor Vedat’a, “Manyak mısın sen, niye ettim diyorsun. Etmedin deseydin ya” Vedat Okyar’ın kısa ama çok anlamlı cümlesi dökülüyor o an ağzından : “ Üstümde Beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim? “ İşte ben sana, “ Seni seviyorum “ dediğim gün, üstümde Beşiktaş forması vardı. Şimdi istediğin yere gidebilirsin.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.