Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
Darbe dönemlerinde cuntacılar kafalarının estiği gibi hareket ederler. Doğaldır. Hukuka artık askeri hukuk solüsyonu bulaşır. Sivillerin özellikle de siyasi suçlarını yargılamak da bu kulübün görevidir. Hukuk, eğilir, bükülür ve darbe ne için yapılmışsa, kimin lehine olacaksa o işin karşıtlarını da eğip bükmeye başlanır. İşkenceyle başlayan curcuna soruşturma ve kovuşturma sürecinde trajikomedik bir hal alır. Zira askeri hukukçular sivil işlerden pek anlamamaktadır. Chopin dinleyeni komünist diye ordudan atmak, V.I. Lenin'i Altıncı Lenin zannetmek, Che Guevara'yla Barış Manço'yu ayırt edememek, Amerika'yı yüksek vergilerden dolayı sosyalist saymak vs... çorba olur çıkar işler. Ama darbecilerin unuttuğu ya da geçiştirdiği bir şey vardır: Bir gün yönetim yeniden sivillere verilecektir ve darbe dönemini yaşamış, eziyetini görmüş "kalemi güçlüler", bu "silahı güçlüleri" mürekkep kuvvetiyle rezil rüsva edeceklerdir. İşte Uğur Mumcu, o kalemi güçlülerdendir, işte Sakıncalı Piyade o güçlü mürekkep işidir. Süleyman Demirel'in "bana karşı yapılmıştır" diye ortalığı velveleye verdiği, ama ABD'nin emir komuta zincirindeki subaylarca gayet de sola karşı yapılmış olan 12 Mart Muhtırası'nın Mumcu tarafından yerin dibine sokuluşudur.
Sakıncalı Piyade
Sakıncalı PiyadeUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 20192,026 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.