Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Jorge Luis Borges(1899-1986), Arjantin tarihine damgasını vurmuş bir yazar. Dünyanın geçmişte, bugün ve muhtemelen gelecekte de en kadim gündemi olan "göç" olgusundan nasibini almış İngiliz asıllı bir aileden gelen yazar 1. Dünya savaşı öncesi Cenevre'ye göçmek zorunda kalmıştır. 1921 yılında dönmüş olduğu doğduğu şehir Buenos Aires'te 1938 yılında - babasını da sonsuzluğa uğurladığı sene- kütüphane memurluğuna başlamış ve tam 9 yıl sürdürmüştür. Eminim pek çok kitap kurdunun hayallerini süsleyen böyle bir mesleği yapmak kendisine nasip olmuştur. Sonra bir beyin iltihabı ile ölümle burun buruna gelmiş ve akabinde kan zehirlenmesi neticesinde konuşma yeteneğini geçici olarak kaybetmiştir. Bu arada yazarın 1920'lerde uzun bir zamandır mücadele ettiği görme sıkıntıları da had safhasına ulaşmış ve nihayetinde görme yeteneğini tamamen yitirmiştir. İşte görme kaybına ilave olarak akli melekelerini de yitirme kabusları ile sürüp giden bu hastalık 8 yıllık bir dönem sürmüş, yazar bu sırada bir kısmı
Alef
Alef
'te toplanan hikayeleri yazmıştır. İnsan acıların, sıkıntıların yoğun yaşandığı zamanları birer acı hatıra, bir kara leke gibi görme eğilimindedir. Ama berrak bir bakışla değerlendirildiğinde insanın en verimli dönemlerinin her zaman, istisnasız ve şaşmaz bir şekilde işte tam da bu yoğun felaket, sıkıntı ve musibet anları olduğunu Borges'in yaşam öyküsünde açıkça görüyoruz. Bu güzel öykülere ilave olarak H. Bustos takma adıyla dedektif hikayeleri de ortaya koymuştur. Eserin hangi koşullar altında, nasıl yazıldığını bilmenin ondan çıkarılacak anlam ve etkin bir okuma için oldukça önemli olduğunu düşündüğüm için bunları özellikle vurgulamak istedim. İyi okumalar....
Alef
AlefJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 2018723 okunma
·
253 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.