Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
Özünde duygusal ve ekonomik şiddetle ilgili bir roman Gözetleme Kulesi. 1940’lar Avustralya’sında, doktor olan babalarının ölümü üzerine, anneleriyle beraber yeni bir hayat kuran iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Maddi imkansızlıklar nedeniyle okullarını değiştirmek zorunda kalan iki kız kardeşten biri, en azından kardeşinin okuluna devam edebilmesi için bir evlilik yapıyor. Kadının, ekonomik özgürlüğüne sahip olmayıp, bir eş ya da babaya bağlı olduğu zaman neler yaşayabileceğini sinir bozucu ama çok gerçekçi şekilde görüyoruz hikayenin bu kısmında. Golovlev Ailesi’ndeki anne karakterinden sonra en sinir bozucu anne karakteri de bu kitapta karşıma çıktı. Hikayenin ilerleyen kısımlarında ise, günlük hayatta aslında hemen herkesin karşılaştığı, içindeki sevgisizliğin ve boşluğun acısını başkalarından çıkaran, herhangi birinin hiçbir konuda kendisinden ‘daha’ bir şey olmasına asla tahammülü olmayan ve böyle bir durumla karşılaştığında da karşısındakinden türlü yollarla hıncını alan narsist insan tipinin, yine çok yerinde tespitlerle ve gerçekçi oluşturulduğunu görüyoruz. Böyle bir karakterin bir evlilik ilişkisi içinde, cinsiyet faktörleri de işin içine girince, günlük hayata nasıl yansıdığını aktarıyor Harrower. Küçük detaylar ve gündelik hayatın akışı içinde, büyük trajediler olmadan, şiddetin aslında çok daha sık yaşadığımız ve bence daha yıkıcı olan, ancak şiddeti fiziksel şiddetten ibaret sandığımız için yok saydığımız türleri olan psikolojik ve ekonomik türlerini çok güzel göstermiş. Elisabeth Harrower belli ki çok iyi bir gözlemci ve bu gözlemlerinden yola çıkarak karakter oluşturma yeteneği de takdire şayan. Fikirleri, tespitleri ve bunları oluşturduğu karakterlere oturtması da keza başarılı. Ancak maalesef yazarın hikaye anlatmakta aynı başarıyı sergilediğini söylemek güç. Tüm bu fikirlerinin ve karakterlerin derinliğine rağmen, kopukluk ve sürekli bir şeyleri kaçırmışsınız hissi veren ve akmayan bir metin Gözetleme Kulesi. Edebi metinlerde güzel fikirlerin ve hatta derinlikli karakterlerin dahi yeterli olmadığının, bir kurgu inşa etmenin ve hikaye anlatmanın belki daha önemli olduğunu gösteren romanlardan biri, ki bu da aklıma Juli Zeh’in Oyun Dürtüsü ve Eva Meijer’in Kuş Evi’ni anımsattı bana. Özetle, ortalama buldum.
Gözetleme Kulesi
Gözetleme KulesiElizabeth Harrower · Metis Yayınları · 201622 okunma
·
1.420 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.