Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Vatan şairi NAZIM HİKMET ve Kadınlara dair...!!!
Nazım Hikmet, kadına erkek egemen gözle bakıp, cinsel meta olarak değerlendirmedi. Aşkları ve ayrılıkları çok oldu. Aşka ve ayrılığa insani bir gözle, özgürlük temelinde yaklaştı. Kadınları ne sömürdü, ne sömrülmesine müsade eden bir yaklaşim içinde bulundu. Nazım, kadını toplusal, siyasal, sosyal yaşamdan soyutlamadan; eşitlikçi, özgürlükçü, katılımcı bir adalet anlayışıyla yaşadı ve eserlerinde işledi. Cinsiyetçi bakış açısının karşısında durdu. Nazım’ın kadına bakış açısının ana noktası; toplumsal yaşantıya katılımı eşitlikçi, mücadele eden, üreten ve ürettigi değerlere yönelik olarak söz- yetki kullanabilen ve sınıfsal çeliskilerin bilincinde olan kadındır... Nazım eserlerinde, kadının sınıfsal, sosyal ve erkek eğemen toplumun değerleri tarafından sömrülüşünü, örneklerle ortaya koydu. Kadınların uğradıkları her türlü haksızlık ve şiddette ayna tuttu. Ve mercek altına alınmasını sağladı. Kadına yönelen, sınıfsal, toplumsal ve aile içi şiddeti ve haksızlıkları gözardı etmeden teşhir etti. Kadının çifte sömürü yaşadığını gördü, unutmadı ve unuturmadı. Sözü fazla uzatmadan, Nazım’ın şiirlerinden örnekler vererek konuda ilerlemeye çalısayim: ‘’…Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşdursun, nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne de gümüş leğenim var. Susamışsındır, buzlu şerbetim yok ki, ikram edeyim. Acıkmışsındır, sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam…’’ Nazım Hikmet, Andolu’da ataerkil- feodal yaşantısının kadına dayattığı erkeğe kul-köle simgesindeki ‘ayak yıkatma’ dayatmasını, kadına duyduğu engin sevgiyle burada tersine çeviriyor. Ve içinden gelen büyük , insancıl sevgiyle, eşine ‘nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını’ diyebilecek kadar bilgelik gösteriyor yaşam karşisında. ‘’…Korkunç ve mübarek elleri ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz, ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp, uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki, ve karasabana koşulan ve ağıllarda lşiltısında yere saplı bıçakların Oynak ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar bizim kadınlarımız’…’’ Döneminin kadın yaşantılarını tanımlarken, aslında bir yönüyle bugünden de çok uzak düşmüyor “sanki hiç yaşamamış gibi ölen” dizesi, kadın açısından tüm zamanları tanımlıyor gibi… Ayrımcılılk, ikinci sınıf vatandaş görme, toplumsal yaşamda iki kat fazla ezilme ve haksızlık, kadının yaratıcılığının ve sömürüsünün önündeki engeller olmaya davam etmiyor mu ? ‘’…Analardır adam eden adamı aydınlıklar önümüzde gider Sizi de bir ana doğurmadı mı ? Analara kıymayın efendiler…’’
··
1.017 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
VüsaIe Quluzadeh okurunun profil resmi
aahh Cemoooo,Nazimi ben bile ruyamda gordum ne yalan soylimm) ama mezarlikda kol kola yuruyordukk
cemo okurunun profil resmi
Vusi... herkesin öncesi vardır... sende cok iyi bilirsin.... neredeyse ilk denk gelenle evlenmek diye birşey yok...!! Neden buna şaşırıyoruz ki.... ve 12 kadın diye verilen rakam doğrudur lakin Şairin sadece bunlardan bir kaçı ile ciddi bir ilişkisi olmuştur... Nazım Hikmet çapkın ve ayran budalası bir adam değil...!!! Birlikte olduğu her kadına gerekli hassasiyeti göstermiş hiç bir kadını hiç bir anlamda sömürmemiştir.... onunla ilgili anlatılan bu aşk hikayeleri politik görüşü yani komünist olması ile alakalı olarak abartılıdır.... yapılmak istenen onu itibarsızlaştırma çabasıdır sadece...
3 sonraki yanıtı göster
Tamara okurunun profil resmi
Nazım komünistliği gibi sınıfsal düşüncesi de sadece onun hizmetindeydi. Nazım hiç bir zaman sınıf eksenli bir bakış açısı olmadı. Şiirlerinde kadınlar sadece onun arzusunun bir objesi dışında bir şey değildi. Yani dar alanda Nazımca paslaşmalar oldu :))
cemo okurunun profil resmi
Tamara
Tamara
maalesef size katılamıyorum.... ki bu dediğiniz Nazım Komünist olduğu için kara propaganda yapanların ağzından uydurulmuş şeyler.... Vatan ve Kavga şairi olmasından sebep elbette ki... Yani kendi içinde meyve veren ağaç taşlanır demek mümkün...
10 sonraki yanıtı göster
Gülsen Gürkol okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık ne güzel anlatmışsınız.
cemo okurunun profil resmi
Nazım Hikmet için ayran gönüllü diyenlere de bir cevap aslında... böyle denilmesinin tek sebebi politik nedenler... sizinde yüreğinize sağlık..
♪Elif okurunun profil resmi
Nazım şuan hayatta olsaydı kadınlar adına o kadar güzel imzalar atardı ki ne yazık ki aramızdan ayrıldı. Onu siyasi görüşleri için türkiyeden sürgün edenlere yazıklar olsun.
cemo okurunun profil resmi
İade-i itibar yaptılar ama ne fayda... aynısını Paulo Freire için Berzilya Devleti yaptı....
1 sonraki yanıtı göster
Mrs. C.S.K. okurunun profil resmi
Ve her nasılsa "Nazım Hikmet Vatan Hainliğine Devam Ediyor Hâlâ (!)" Harika olmuş, elinize sağlık.
cemo okurunun profil resmi
Mrs. C.S.K.
Mrs. C.S.K.
abla mesaj taleplerini karşıla lütfen ve Enişteme selam söyle:))))
1 sonraki yanıtı göster
♪Elif okurunun profil resmi
cemo nazım hikmeti yazdığına çok memnun oldum. 😁🙏 Nazım kadına nasıl davranacağını ve nasıl sevileceğini gösteren büyük bir adamdı
cemo okurunun profil resmi
Kesinlikle katılıyorum buna ⭐️✌️
Bu yorum görüntülenemiyor
kovulan adam okurunun profil resmi
"Senin adını kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım piraye" dedikten sonra piraye'yi terk edip vera'ya gitmesine ne diyorsunuz
cemo okurunun profil resmi
kovulan adam
kovulan adam
öyle birşey yok diyorum... saat Nazım Hikmet müzesinde duruyor ve saatte Piraye yazıyor.... Ve o şiir yazıldıktan 7 yada 8 yıl sonra Vera ile tanıştı Nazım....
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.