Bir doktora gittiğinizi düşünün. Bir haftalık ömrünüz kalmış. O bir haftayı nasıl yaşardınız?
Öldükten sonra gerçek hayatınız o bir haftadan ibaret olacak belki de! Korkmadan yaşayacak, korkmadan sevecek , korkmadan sevişecek ve hayatınız boyunca yapmayı ertelendiğiniz şeyleri ertelemeyeceksiniz belki de. Veronika size bunun mümkün olduğunu gösterecek, bir haftanın bir ömürden büyük olduğunu görecek ve hayatınızda değişiklik yapma kararı alacaksınız! Tıpkı Villete akıl hastanesindeki hastaların yaptığı gibi!
Eserin en beğendiğim yanı da yalnızca başkahraman Veronika üzerinden değil, birçok kahraman üzerinden hayata dönüş dersleri vermesi. Hepsini çok sevdim. Onlarla çıkılan muhteşem bir yolculuktu! Hiç bu kadar akıllı akıl hastalarına tanık olmamıştım.
Çok güzel bir cümle geçiyor eserde: "Yaşam harekete geçmeden önce doğru anı beklemektir!" O aradaki ince çizgi çok önemli. Ne olursa olsun geç olmamalı! Beklemekle geçmemeli ömrümüz, harekete geçmeliyiz! "Kafanı boşalt, herhangi bir şey düşünme, yalnızca OL."