Kendimize dair bir dünya yarattık...
Kendimizde, bize ait, sadece bizi içine alan...
Zamanın gergefinde bir ileri bir geri; birilerine çarparak, bazen hatalar ve yaralar alarak...
Kendimizce çizdiğimiz sınırların içine hapis ettik; heveslerimizi, isteklerimizi, duygularımızı...
Ne çok takıldık "insanlar ne der cümlesine..."
Gelecekte "Dante gibi ortasındayız ömrün..."
İsimlerde kalsın istemiyoruz bazı anların,
Yani kısacası; Ericsson kuramına göre "Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk" yaşamak değil niyetimiz...
Ânı kaybetmeden yaşamaya dair günler...
Yaşama dair bütün isimler...