Adalet adaletsizliklerin normal işleyişinden doğmaz. Adalet dışarıdan kapıdan girerek meydan kavgasının ötesinden gelir tarihe dışsal bir ilke olarak doğar.Adalet ahlaki düşüncelerin bir toplum ya da bir sınıfın ihtiyaçlarına tercüman olduğu toplumsal mücadeleler arasında geliştirilen adalet teorilerine rağmen ortaya çıkar."Adalet idealine" dayanır.Bu ideal ise sonuçta nereden bakılırsa bakılsın göreli olan bütün ihtiyaçları mutlak olana yaklaşmasını gerektirmektedir.Bundan dolayı adalet tarihinin dışında değil tarih üzerinden alınan bir yargı ortaya çıkar.