NARİNNAR / ÖZLEM OĞUZ "Bazen kader parmaklarının arasında gelir gider, bir ipe, bir kancaya, bir yüreğe bağlı değişebilirdi. Hatta ölüm bile rotasından sapabilirdi." Niran'ı bir uçurum kenarında yakalıyoruz. Kafasında binlerce soru, yüreğinde derin bir sızı, onun oraya nasıl geldiğini bilmiyoruz hatta kendisi de bilmiyor. Öyleki bir adım daha atsa bedeni paramparça olacak, bu dünyadan göçüp gidecek. Kulağında rüzgarın uğultusu, o dik yamaçta düşünceleriyle boğuşurken, gözü yaşlı bir adama takılır ve cansız bir balığı hayata döndürdüğüne tanıklık eder. Hemen Arraf isimli adamın yanında soluğu alır. Kendini tanıtır ve bunu nasıl yaptığını sorar... Arraf ona; balığın bir dilek tuttuğunu ve onu duyduğunu, bu yüzden de dileğini gerçekleştiğini, söyler... Tabii Niran, olan bitene anlam veremez ve nasıl olduğunu irdelemeye başlar. Arraf ise; bu sırra vakıf olmak istiyorsun ama bunu iç yüzünü kavramayacağını, dile getirir. Niran, yakın zamanda ailesiyle bir trafik kazası geçirdiğini, kızı ve eşinin durumunun kritik olduğunu anlatır. Onların hayatının da kurtarmasını ister. Arraf, “bu çok büyük ve zor bir dilek, bunun için seninle bir anlaşma yapmamız gerek. Eğer isteklerimi yaparsan ailen kurtulur,” der. Niran, ne olduğunu sormadan, her istediğini yapacağını söyler Arraf'a. Peki Arraf'ın Niran'dan istediği ne dersiniz? Hemen söylüyorum. Bir ailenin yok edilmesi... Ya eşi ve kızı ya da hiç tanımadığı bir aile... Benden bu kadar, merak edenler için, akıcı dili ve gizemli kurgusuyla sizleri içine çekecek #narinnar sizleri bekliyor. Yeni kitaplarda buluşmak üzere, esen kalın. #alıntılar "Kaç kere denerse denesin, bir anne kızıyla yılmadan bıkmadan usanmadan konuşmaya, iletişim kurmaya gayret etmeliydi." "Anıları sevmiyordu. Adı üzerindeydi işte. Sadece bellekte kalan, bir daha asla yaşanmayacak olandı."

NarinnarÖzlem Oğuz · Dağhan Külegeç Yayınları · 071 okunma

·

26 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dilek E.D