Yılın ilk ayında Nietzsche ile daha yakından tanışmak gibi bir planım olmasa da lou Salome’nin biyografisini de okuma fırsatı bulduğum bu dönemde evren İvan d. Yalom’un kitabını okumam için işbirliği yapmış gibiydı. Uzunca bir süre kitaplığımda bekleyen bu kitap okunması için zamanının geldiğini yüzüme yüzüme vuruyordu. Salome’nin biyografisi biter bitmez kendimi bu kitabın sayfaları arasında doktor Breur ve nietzsche’nin hasta doktor ilişkisinin birden bire ters yüz olduğu, belirtilmiş rollerin dışına çıkıldığı ve doktorun hasta koltuğunda hastasından yardım beklediği satırlarını iki gün içerisinde zihnimin en güzel köşelerinde muhafaza ettim. Yazar gerçek hayatta hiç tanışmamış bu iki değerli insanın bu romanda alternatif bir evren içinde birbirlerini gençliklerinde ve yaşlılıklarında yaşadıkları hayatın özgürlük adı altında yalnızlığa mahkûm olmuş aşklarının acısını ve bu acının sebebiyet verdiği hastalıklarını iyileştirmeye ummuştur. Kitabın en değerli bölümlerinden biri de Nietzsche’nin içinde bulunduğu sıkıntını nihayet dile getirdiği ve gözyaşlarına hakim olamadığı ve acısını kabullendiği bölümdü. Benim için ne kadar etkileyici bir bölümse yazarın karısı içinde aynı durum söz konusu olmalı ki kitaba ismini kendisi vermiştir. Nietzsche de her ne kadar aşık olduğu kadından nefret ettiğini dile getirse de eserlerini ve düşünce dünyasını büyük ölçüde olumlu etkilediğini söylemek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Sevdiği kadını başka birine kaptırmış olmanın getirdiği yenilgi duygusu onun eserlerinin filizlenmesi için toprağa attığı ilk tohumlardan bir tanesi olmuştur diyebiliriz.

Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,7bin okunma

·

81 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sidar Yılmaz