Gönderi

246 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
“Kimse yalnız kalmayı sevmez. Ama yalnızlıkla yaşamayı öğrendim.” Sıcak bir yaz günü, işi dolayısıyla İtalya’ya yolu düşen Oliver, bir sahil kasabasında orta halli bir pansiyona yerleşir. Bu pansiyondaki insanlarla arasında bir bağ kurar. Sanki herkes eşsizdir. Pansiyon sahibinin oğlu Elio ise, öğrenmeye açık, edebiyat aşığı bir müzisyen adayıdır. Bu ikili arasında sonradan gelişecek olan dostluk bir çok şeye de gebedir aslında. Cesurca yazılmış, oldukça cesur bir kitap. Eğer hayata bakış açınız genişse, tabularınız yoksa, ya da “Ben aşkın her haline varım!” diyorsanız; işte bu kitap size göre demektir. Herkese hitap etmeyen bir kitap. Başlarda biraz ağır ilerlese de sonradan kabak çiçeği gibi açılan, çarpıcı alıntılar bulacağınız, buram buram edebiyat kokan bir roman. Pansiyon sahibinin oğlu Elio’nun ağzından anlatılan romanda, bizler ister istemez Elio ile empati yaparken buluyoruz kendimizi. Onun zihnine, kalbine giriyoruz ve Oliver’ın onun gözünden yaşıyoruz. Oldukça farklıydı. Yazarın edebi anlatımını çok sevdim. Son 60-70 sayfası adeta beni kitledi kitaba. Hayata dair bir çok kavramı da içerisinde bulunduran kitapta, italya’ya bir kez daha hayran oluyoruz. Oranın tarihine, doğal yapısına, insan çeşitliliğine dair bir çok detay da sizleri bekliyor. Bu kitap gibi cesur olanları alalım sahneye, kimler ister okumayı görelim :) Ciao. #alıntı “Kimse bir ada değildir, kendini başkalarına kapatamazsın, insanın insana ihtiyacı vardır.” “Adınla çağır beni, ben de seni benimkiyle” Adınla Çağır Beni, Andre Aciman
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır BeniAndré Aciman · Sel Yayınları · 20203,421 okunma
··
463 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.