Eserleri genellikle sakıncalı olarak görülmüş ve bir çok yasağa maruz kalmış. Ahlak yasa ve din karşıtı olan Sade 1810 yılında kapatıldığı akıl hastanesinde geçirdiği dört yılın ardından orada hayatını kaybetmiş. Kitaba başlamadan önce birkaç incelemeye gözüm takıldı “rahatsız edici, ürkütücü, iğrenç” gibi gibi gibi… abartıyorlar sanırım diye düşündüm ama yok çok tuhaf düşünceleri var, normal olduğunu düşünemiyorum Sade’nin. Mesela demiş ki; “Hiçbir kadının mülkiyet hakkına sahip olamam; ancak ondan dilediğim kadar yararlanabileceğim su götürmezdir. Ne gerekçeyle olursa olsun, beni reddederse, ondan zorla yararlanmaya da hakkım vardır.” Ve kendisinin aklı başında olduğunu düşünerek (= yazdığı bir başka paragraf “ Sonuç olarak cinayet topluma karşı işlenmiş bir suç mudur? Aklı başında olan biri böyle bir şey düşünebilir mi? Ah! Bu kalabalığın içinde birinin eksik veya fazla olması önemli midir ki?” Tavsiye edeceğim bir kitap değil , çok merak edenler olursa bence 30’lu yaşlardan sonra okusun. Kitaba puanım düşüncelerin iğrençliği, tuhaflığı, akla gelemeyecek ölçüde sapkın ve şaşırtıcı hayal gücüne 8, ama edebi bir değeri olmaması, kitabın genelinin mantıktan uzak olmasına (cinayeti-tecavüzü haklı göstermesi gibi..) puanım 4.

Yatak Odasında FelsefeMarquis de Sade · İthaki Yayınları · 20192,140 okunma

·

371 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

NeSLi