Kitabın adıyla uyumlu; -şaşkınlık değil ama- bu gezegene serzenişlerine ortak olduğum/görebildiğim bir kitap bu. Bazı alıntıların adeta yazarın sözleriyle iç içe geçmiş oluşu çevirilerin aslında ne kadar da çevirene ait olduğunu bir kez daha anlamamı sağladı. “Şiire, duaya, kayaya insan bir kere sığınacaksa, bunu tek başına ve sessizce yapmalı. Başka türlüsü yalan olur.” Bunu yaptığını, içtenlikle yaptığını ve haikularıyla tanıdığım bu yazarın nasıl bu kadar güzel haiku yazabildiğini şimdi daha iyi anlıyorum.