Gönderi

Bununla beraber farklı etnik unsurların Türk Milleti'yle birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaları taraftarıdır. 26 Ocak 1923 tarihli "Tan"da "Kürtler Camiamızın Sarsılmaz Bir Rüknüdür" başlığıyla yayınlanan başyazıda Lord Curzon'un Musul Meselesi müzakerelerinde Kürtlerin Türklerden ayrılmak istediklerine yönelik beyanını sert bir şekilde eleştirmiştir. İngilizlerin söylemlerinin, böl, parçala yönet düsturlarının gereği olduğunu, Kürtlerin bu tuzağa düşmediklerini ifade etmiştir. Kürtlerin Mondros Mütarekesi sonrasında İngilizlere karşı silahlı mukavemetlerinin Türklerle isteklerinin bir göstergesi olduğunu belirtmiştir. Kürtlerin Türk milletiyle bütünleştiğini ve ayrılamayacağını belirtmiştir. İki unsurun sosyal, dini hayat ve çıkarlarının ortak olduğunu, bu durumun birbirlerini tek bir vücutta birleştirdiğini belirtmiştir. Yazısının sonunda şu temennilerde bulunmuştur: "Dün olduğu gibi bugün de yarın da Türk ile Kürt aynı vatanın, aynı davanın muttehid bir müdafii olarak saha-i hayat ve siyasette isbat-vücud edeceklerdir."
Sayfa 177Kitabı okudu
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.