Gönderi

Fakat bu dünyada onun [yani insanın] şerefi, kendisinde bulunan istidat ve liyakat ile hakiki şeref ve izzete kavuşmaktır. Yoksa bugün ondan daha kusurlu ve zavallı kim vardır. Zira açlığın, susuzluğun, sıcaklığın, soğukluğun, hastalığın, izdırabın, elemin, sıkıntının, hışmın ve hırsın esiri olmuştur. Rahatının ve lezzetinin bulunduğu şeyler, ona zarardır. Ona faydalı olanlar acı ve elemle karışıktır. Aziz ve kıymetli olan kimse, ya ilim, ya kuvvet ve kudret, ya himmet ve irade veyahut da yüzünün güzelliği ile kıymetli ve azizdir. İnsanın ilmine bakarsan, ondan daha cahil kim vardır? Zira, eğer beyninde bir damar eğrilse, öleceğinden yahut delireceğinden korkulur. İnsan ise, neden olduğunu ve ilacının ne olduğunu bilemez. Belki de ilacı yanındadır, onu daima görür, fakat bilmez. Kuvvet ve kudretine bakarsan, ondan daha aciz kim vardır? Zira sinek ile boy ölçüşemez. Kendisine musallat olan sivrisineğin elinde helak olur. Arı, iğnesini kendisine batırırsa, uyumaz ve huzursuz olur. Himmetine bakarsan, bir dâng [yaklaşık olarak yarım gram] gümüş veya altın kaybetse, hâli değişir ve üzülür. Açlık zamanında bir lokma verilmezse, bayılır kalır. O hâlde bundan aşağılık olur mu? Yüzünün güzelliğine bakarsan, çöplük üzerine örtülmüş post gibidir. İki gün kendini yıkamazsa, yüzünde öyle bedlik ve çirkinlik olur ki, kendisinden tiksinir, fena bir koku hissedilir. Onun karnında taşıyıp hamallığını yaptığı ve günde birkaç defa eliyle yıkadığı pis kokulu kazurattan daha aşağı hangi şey vardır?
Sayfa 40 - BedirKitabı okuyor
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.