Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

143 syf.
·
Puan vermedi
Bundan 106 yıl önce “Milli-Medeni Muhtariyet” Projesini kabul eden İdil Ural havzasındaki kadim 3 Türk halkı yâni Tatar-Başkurt ve Çuvaşlar İdil-Ural Cumhuriyetini kurdu. Günümüzde yazarlığa devam eden akademisyen Gönül Pultar'ın dedesi Sadri Maksûdî Arsal bu cumhuriyetin başına getirildi. Kuzey Türklerinin bu taze devleti çok kısa ömürlü oldu. İdil Bulgar Devletinden bu yana Altın-Orda gibi muhteşem imparatorluklara imza atmış bu halklar zamanla Rus hakimiyetine girmiş ve asimilasyon beklenenden çok daha hızlı ilerlemişti çünkü Altın Ordanın asilzadelerinden, Tatar mirzalarından Nogay Hanlarından din değiştirmek suretiyle Korkunç İvan'ın tabiyetine girerek maddi konumunu iyileştirmeye çalışan pek çoktu. Ayrıca din değiştirmeyenlere yüklü vergiler çıkarılarak fakir düşürülüyor ve bölgesini terk etmek mecburiyetine bırakılıyordu. Asimilasyonun aslında bundan daha da önce Çuvaşlar arasında başladığı söylenir. Fadlan seyahatinde Çuvaşları Müslüman saymıştır fakat bugün bu halk büyük ölçüde Ortodoks Hristiyan. Müslüman Çuvaşlar az da olsa var. Oradaki asıl büyük kitle Tatarlar, Müslüman denince de onlar akla geliyor. 1991'de Türk ülkeleri bağımsızlığını ilan ederken 30 Ağustos'ta Tataristan da bağımsızlığını ilan etti fakat tanınmadı. Tataristan Rus hakimiyetine göre ilk Türk ülkesiydi. Bugün Türkiye'de biliniyorlar mı? Maalesef hayır. Tatar denince yalnızca akla Kırım Tatarları geliyor. Halbuki Romanya (Dobruca) Tatarları, Astrahan Nogayları, Kazan Tatarları, Sibir Tatarları, Mişerler, Doğu Türkistan Tatarları, Lipka Tatarları gibi küçük küçük nice Türk soylu halk Türkiye'deki soydaşlarının gündeminde değil. Acaba niçin böyle? Bu eser o boşluğu doldurabilmek için 90ların ikinci yarısında kaleme alınmış. İdil-Ural havzasındaki Türk halkları bir ekspedisyon sonucu güzelce anlatılmış. Ekspedisyon ne derseniz kısaca bir gaye doğrultusunda tafsilatla planlanmış birkaç hafta veya daha uzun süreli gezi programı. Tur gibi düşünün ama yolcular sizden daha bilgili ve yol daha uzun (4 hafta kadar) Nadir Devlet de İlber Ortaylı gibi bir Tatar asilzâdesi. Aile armaları dahi var. Mançurya'da doğmuş. Elimde 1952de Türkiye'ye gelen Mançuryalı Türkler hakkında bir gazete küpürü var. Milliyetin arşivinden almıştım muhtemeldir ki o gün gelen kafilenin için de Nadir Devlet de bulunuyordu. Ailesi Sovyet makamlarınca takip edilip hayattan kopartılınca Nadir Bey hem öksüz hem yetim kalmış. Kız kardeşini başka bir aile sahiplenmiş kendisini bir başka aile. En nihayetinde kız kardeşini Sovyetler yıkıldıktan sonra görmüş. Bu eserde bu gibi hazin hatıralardan da bahsolunuyor kısaca. Eser gezi yazısı gibi bir intiba bıraksa da bölgeyi hiç tanımayan Türkiye Türkleri için bir rehber niteliği taşıyor... Yazılalı 30 yıl olmuş ama tuhaf bir şekilde hâlâ güncel. Fâzıl Ahmet Aykaç'ın şöyle bir şiiri vardı; Yüce ırkım, kervanını ataların bir zaman Kafkaslardan, Urallardan sapasağlam aşırdı Fakat sonra ne oldu ki, ey gökleri yaratan Birçok adam, düz caddede tutup yolu şaşırdı? Kafkaslardan Urallardan da aşamıyoruz artık ve ne yazık Urallar'da Kafkaslarda bıraktığımız kardeşlerimizi de yeterince tanımıyoruz ki bir daha Kafkaslardan Urallardan aşmak mümkün olsun. Ama Atsız'ın su ateşten cümlesi benim gibilerin daima kalbimde ve zihnimde yanmaya devam edecek "Hayır! Rumeli’yi unutmayacağız… Hiçbir yeri unutmayacağız… Turgut Reis’in mezârı olan Trablus’u, Kahramân Türk Kadınları’na ve Kızları’na mezâr olan Rodos’u da unutmayacağız.Azerbaycan’ı, Kırım’ı, Türkistan’ı, Kafkasya’yı, Altaylar’ı, Urallar’ı, İdiller’i de unutmayacağız…" Unutmayacağız...
İdil - Ural Ekspedisyonu: Tatarlar - Başkurtlar - Çuvaşlar
İdil - Ural Ekspedisyonu: Tatarlar - Başkurtlar - ÇuvaşlarNadir Devlet · Marmara Üniversitesi Yayınları · 19971 okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.