Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kadın haklarını bilmelidir!
Sharon Smith ' in kaleme aldığı " Kadınlar ve Sosyalizm" adlı incelemesi; geçmişten günümüze kadar çeşitli evrelerden geçerek mevcut halini alan kadınların varoluş mücadelesinin anlatıldığı; toplumsal, sosyolojik, biraz antropolojik ve felsefik türlerinde inceleme/deneme kitabıdır. Sharon, kitabı 5 bölüm altında incelemiştir. 1'inci bölümde: Kadınlara uygulanan Baskının Kökeni konusu incelendiğinde; Yerli toplumlarında kadın ve erkek birey olarak eşit ve aynı şartlara sahip olmakla birlikte, insanlarin yerleşik hayata geçip sınıflı toplumların oluşmaya başlamasıyla, kadının sahip olduğu değerler azalmaya başlamıştır. Erkek dışarıdaki unsurlarla ilgilenirken, kadın eve kapanarak doğayla eş bir yaşama geçmiştir. Erkek dışarıda güçlenirken, kadın evde geriye gitmiştir. Bu duruma erkek dinleri de eklenince, kadının özgürlük alanları iyice daralmıştır. Sınıflı toplumların kuralları genel olarak kadını kolelestirmek üzerinedir. Güç erkeklere geçmiştir. Burada Karl Marx ve Friedrich Engels 'in komünist manifestosu, incelemeye yön vermiştir. 2'nci bölümde: Kadının kürtaj hakkı konusu incelendiğinde; geçmişten gelen uygulamaların zorluğu ve toplum baskısı nedeniyle kadına kürtaj hakkı çok az tanınmış, din baskısı ve erkeklerin çifte standardı yüzünden eskisiye göre daha çok yasaklanmıştır. Özelikle kapitalizmin emrettiği kölelik hayatıni yaşayan toplumlarda kürtaj kesinlikle yasaktır. Bir dönem sosyalist Rusya'da uzun bir süre serbest bırakılmış, yine toplum baskısı ve çıkarlar sonucunda yasaklanmıştır. Kadının yaşamı kendisine bırakılmamis, takip ve kontrol edilmiş ve " benim bedenim, benim kararım" gerçek hayatta çok çok az uygulanmıştır. 3'uncu bölümde : Femizmin başına neler geldi? Konusu incelenmiştir. Feminizm, gerçek hayatta istenen şekilde kadınlar arasında birlik ve beraberliği sağlayamamış, uygulamalarinda ayrımcılık yapmış, sadece mensubu olduğu ve temsil ettiği topluluğun haklarını savunmuştur. Diğer sınıftaki kadınların haklarını konu bile etmemiştir. Böyle olunca feminizm, kadın haklarını savunup ileriye götüreceği yerde tam tersi uygulamalara gitmiştir. Feminizm, kendini kapitalizme satmış ve sermayenin kölesi olmuştur. Feminizm İş yaptıysa, komünist Rusya'da yapmıştır. 4'uncu bölümde: Kadınlar ve İslamiyet konusu incelenmiştir. Kadınların İslam toplumlarında çok zor şartlar altında yaşadığını, özgürlüklerinin olmadığını, İslam'ın kadını bir köle gibi gördüğü algısını özellikle kapitalist ve emperyalistlerin algı oluşturarak çarpittigi ifade edilmiştir. Kadın gelişmiş toplumlarda daha çok köledir. Diğer dinlerde olduğu gibi, İslamda da kadına karşı baskı vardır. Diğerlerinden ne çok az, ne çok fazladır. Ama feminist hareketler İslam'da çok çok azdır. 5'inci ve son bölümde ise Kadınlar ve Sosyalizm konusu incelenmiştir. Kadın, sosyalizmde diğer akımlara göre haklarını savunma ve geliştirme konusunda daha iyi yol almış, kadın lehine devlet bizzat yasalar çıkarmış, kadını kendi kaderine terk etmemiş, erkekle bir görmüş, hatta kadını bir adım daha öne taşımış, iş ve ev hayatında korumuştur. Ruslar Özelikle bunları sosyal devrimle beraber yapmıştır. Kapitalist Batıya bizzat güzel örneklerini göstermiştir. Fakat, devrim birinci dünya savaşına ve 1915-1917 arasında kıtlığa maruz kalması nedeniyle, kadın haklarına büyük bir darbe vurmuş, başta iyi niyetle girişilen kanun ve uygulamalar kaldırılmak zorunda kalınmıştır. Çünkü ekonomi olmadan hiçbir şey olmuyor. İlk önce insanın karnı doymalidir. Diğerleri ondan sonra gelir. Kadın aradığını sosyalizmde bulmuş, üzerindeki fazla olan yükler hafiflemiş, iş yükü azalmıştır. Rusya'da toplu kreşler, yaşam evleri, toplu yemek yeme yerleri açılmış, kadına daha fazla zaman kalması sağlamıştır. Taki sosyalizm çökene kadar. Kötü yönetim, emperyalist baskılar ve açlık yüzünden devrim çökmüştür. Bunun sonucunda kadın hakları eskiye gitmiş, daha da kotulesmistir. Diğer rejimlerde de kadın hakları çok daha kötü durumdadır. Ağır çalışma koşullarına kadınlar da sokulmuş, emeğinin karşılığı olan ücreti alamamıştır. İş yerinde evde taciz ve tecavüze ya da enseste maruz kalınmış, çeşitli nedenlerle bir çoğu soylenememistir. Şimdilerde hayatın bizzat kendisinin getirdiği yaşamsal değişimler vardır. Artık kadın da erkek gibi ekonominin içinde, hayatın başat unsurudur. Ev işleri de kadın ve erkek arasında yardımlaşmak suretiyle yapılmaya başlanmış, geliri iyi olan aileler temizliği para ile bir başkasına yaptırmaktadır. Yemek yemek dışarıda da yapılmaktadır. Ama bu erkek yardımı istenen düzeyde mi, bu tartışılır! Hangi sistem olursa olsun, hiçbirisi kadına gerçek hakkını veremez. ( Birazcık sosyalizm vermeye çalışmıştır.) . Erkeğin kadına ev işlerinde yardımcı olması, kadının olagelmiş sorununu çözecek midir? Dünyanın, belki de evrenin kuralıdır bu söylemekle yapmanın farklı şeyler olduğu. Kadın kendi hakkını kendisi yaratır. Bu çekirdek aile için de geçerlidir. Dışarıdaki kadın hakları kimin umurunda. Herkes kendi yaşamından ve yaptıklarından sorumludur. Dışarıdaki kadınların haklarını savunan kişi ya da kurumlar varsa, muhakkak bir çıkarı vardır demek istiyorum. Ayrıca, kadın da kadın haklarını savunmaz, savunamaz. Çünkü birlik beraberlik oluşmaz. Bu erkeklerde de böyledir. İncelemeyi orta seviyede buldum. Farklı bilgiler ve bakış açısı sunması yönünden beğendim. Fakat, kadın yararına yine bir şeylerin değişebileceğini düşunmuyorum. Kendi hayatımda uygulama yönünden olabilirligini gözlemlemek istiyorum. İnceleme/ deneme okumayı sevenlere önerebilirim. Böyle toplumsal eserler okumak daha doyurucu. Saygılarımla...
Kadınlar ve Sosyalizm
Kadınlar ve SosyalizmSharon Smith · Yordam · 201293 okunma
··
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.