Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zeki Çalışkan Fesleğen kokulu saksı çiçeğini severdi. Muhtelif çiçeklerden demetler götürdüğümüzde Zübeyir Ağabey, 'Kardaşım, Üstad fesleğeni sevdi. Ötekilerden koparmayın!' demişti. ** O günlerde Üstad'ın çamaşırlarını, yıkanması için sepetle, Osman Çalışkan Amcamlara götürüyordum. Yolda burnuma gül kokusu gelmişti. Sepeti yere dökerek içine baktım. Kirli diye götürdüğüm çamaşırlar mis gibi gül kokuyordu. Bu husus çok hayretimi mûcip olmuştu *K Evde odun taşınıyor, badana yapılıyor, tahtalar siliniyordu. Üstad, Mustafa Acet Ağabeye, teberrüken kendi evine götürmesi için bir bardak dut şurubu vermiş, o da aşağıya inip bir bardak şurubu içmişti. Tabiî, eve gitmek çok vakit alacak. Üstad şüphelenerek 'Ne yaptın?' demiş. Acet ise 'Boşalttım efendim' demiş, Üstad 'Nereye boşalttın?' deyince de foyası meydana çıkmıştı. Üstad 'Bir bardak şurubun hepsi içilir mi?' diye tebessümle gelenlere anlatıyor ve 'Senin midenden Allah'a sığınırım' diyordu. * faytonla Üstad geliyordu. Sürücü ağabey yavaşladı ve biz Üstad'ın elini öperek bayramlaştık. Zaten biz veya herhangi bir çocuk kafilesi önünü kesti mi, onlarla muhakkak görüşür ve 'Bana dua edin, ben çok hastayım' derdi. Bu arada araba yürüdü. * Zaman zaman Üstad'ın bindiği âmâ atın boyu belki iki metreydi. Halbuki Beytullah Ustanın ahırında nadide yarış atları vardı. Ama Üstad, hep o atı severdi. Nasıl da çıkardı atın üstüne, bir elinde dizgin ve şemsiye, diğerinde tashihatı yapılacak kitap. O azametli cins at üstündeki varlığın kıymetini idraki içinde sakin sakin giderdi. Üstad en çok bahar aylarında, kasabanın yüksek tepesi olan Harami tepesine, Keçili köyüne, İlhan köyü yolunda Bağlar mevkiine gezmeye çıkardı
Nesil Yayınları 1.baskı
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.