Osmanlı Devleti, 623 senelik şanlı tarihi boyunca 67 kadar ülkeyi egemenliği altına alıp, aşağıda gösterilen sürelerde adâletle idare etmiştir.
01- Bulgaristan- 545
02- İsrail- 402
03- Fas- 50
04- Yunanistan- 400
05- Ürdün - 402
06- Moritanya- 50
07- Girit Adası - 267
08- Irak- 402
09- Nijer- 400
10- Ege adaları - 541
11- S. Arabistan- 399
12- Çad- 400
13- Arnavutluk - 435
14- Yemen - 401
15- Senegal - 400
16- Yugoslavya- 539
17- Sırbistan- 539
18- Makedonya- 539
19- Karadağ- 539
20- Bosna-Hersek- 539
21- Kosova- 539
22- Hırvatistan- 539
23- Slovenya- 539
24- Katar- 400
25- Nijerya- 400
26- Romanya- 490
27- Bahreyn- 400
28- Kamerun- 400
29- Macaristan- 160
30- Kuveyt- 381
31- Gambiya- 400
32- Çek Cumhuriyeti- 20
33- Slovakya- 20
34- B. A. Emirlikleri- 400
35- Gine- 400
36- Polonya- 25
37- D. Türkistan- 15
38- Bornu- 400
39- Batı Rusya- 25
40- Endonezya- 25
41- Uganda- 400
42- Beyaz Rusya- 25
43- Malaya- 25
44- Habeşistan- 350
45- Avrupa Rusyası- 291
46- Singapur- 25
47- Cibuti- 350
48- Ukrayna- 308
49- Hindistan- 100
50- Somali- 350
51- Gürcistan- 400
52- Pakistan - 100
53- Umman - 400
54- Ermenistan - 20
55- Mısır- 397
56- Zengibar- 400
57- Azerbaycan- 25
58- Sudan- 397
59- Tanzanya- 400
60- Kıbrıs- 293
61- Libya- 394
62- Kenya- 400
63- Suriye- 402
64- Tunus- 308
65- Mozambik- 400
66- Lübnan- 402
67- Cezayir- 313
Ayrıca, aşağıdaki devletlerin kıyı şehirleri ve adalarında da, değişik zaman ve sürelerde hâkimiyet kurmuştur:
İtalya, Fransa, İspanya, İngiltere, Monako, Hollanda, Norveç, Almanya, Portekiz, İzlanda, İrlanda, İran, Liechtenstein, Cebelitarık, Danimarka.
Peki, Ortasya’dan at sırtında gelen Türkler bu muazzam dünya İmparatorluğunu nasıl kurdular?
Tek sebebi var: Türkler Müslümanlığı kabul ettiler, hakkıyla bütün kural ve kurumlarıyla hakkıyla yaşadılar. İslâm ahlâk ve fazileti sayesinde Osmanlı Devleti’ni kurdular, dünyayı hakimiyet altına aldılar. Çünkü onlar sadece “İlây-ı Kelimatullah” için yaşıyor, “İlây-ı Kelimatullah” için savaşıyorlardı.
Osmanlı Devleti, eğer soykırım yapsaydı, bu kadar sene idare ettiği yerlerdeki yerli halk, çoğunlukta kalamazdı. Ora halkların çoğunluğu Türk olurdu.
Osmanlı Devleti halkları sömürseydi: Osmanlı Türkleri zengin olur azınlıklar fakir olurdu.
Osmanlı’da Türkler askerlik yaptığı için fakir kaldılar.
Yahudiler, Ermeniler, Rumlar… gibi azınlıklar askerlik yapmadı. Sadece çok az vergi vererek askerlikten muaf oldular ve ticaret ve sanayi ile uğraşıp zengin oldular.
Bu ülkeler şimdi bir arada olsaydı, ya da Osmanlı hala bu topraklarda olsaydı acaba dünya nasıl olurdu?
Dikkat edilirse günümüz dünyasının en değerli doğal kaynaklarının bulunduğu ülkeler. Dolayısıyla dünyanın en zengin ülkeleri bir zamanlar Osmanlı toprağıymış. Bazıları vilayet şeklinde, bazıları koruma altında bazı yerler ise bizzat padişahın tapulu arazisi olarak...
Zaten doğal kaynakları keşfedildiğinde koparılmadı mı bizden buralar?
Peki, tamam da buraların kaç tanesi günümüzde mutlu, barış ve huzur içerisinde yaşayabiliyor?
Bize miras bırakılan bu topraklar üzerinde, şimdi aziz ecdadımızın gönül eseri hâtıralarını yaşamak ve onlara olan tahassürümüzü gidermek için bir seyahate çıkmayı arzulasak, altmış devletin konsolosundan vize almamız gerekir.
Osmanlılar’ın kuruluşundaki dört yüz atlının mütevazı maddî gücüne rağmen, mânevî şahlanışının eseri olan bu muhteşem ülkenin bugünkü hazin akıbeti, bizleri derin bir vicdan muhasebesine sürüklemelidir!
O günkü kölelerimizi taklit ederek varabileceğimiz hiçbir noktanın olmadığını kavramakta daha fazla gecikmemeliyiz! Bugünkü hazin akıbetimiz meydandadır! Acı bir aldanış ve hüsranın maddî ve mânevî buhranları, dehşet verici bir hadde ulaşmış bulunmaktadır!
İslâmiyet’ten uzaklaşmak, insanoğluna ancak ve ancak hüsran getirir.
İslâmiyet canlı ve cansız her şeyi yaratan Allah’ü Teâlâ’nın sistemidir. İnsanlık İslâmiyet’le bütünleşmeden hiçbir zaman mutlu olamaz. Her zaman güçlü olan zayıfı ezer.