Toplumsal, ideolojik ve hayli dünyevi çatışma çelişkilerinin şekillendirdiği potanın dışında vücut bulan "saf bilimsel" etkinlik iddiası hayali bir otomobilin hayali koltuğuna kurulup var olmayan bir mesafeyi kat edebilmeyi ummak denli bir yanılsama olsa gerek. Bilimle dogma arasındaki sınır mümkün olduğunca keskin hatlarla çizilmelidir. Saflık, tarihsizlik yanılsamasının çizgilerin göreceli netliğini kolaylıkla bulandıracağı unutulmamalıdır.