Heaney, ı96o'ların başında, Belfast'ın Ballymurphy
bölgesindeki St Thomas Ortaokulunda İngilizce dersi
verirken, okul müdürü Bay McLaverty şiirin geliştirici
gücüne sağlam bir inanç besliyordu. Heaney'in sınıfına
girip öğrencilerle şiir üzerine ders yapıp yapmadığını ve
sonuçta onlarda herhangi bir ilerleme görüp görmediğini
sordu. Heaney görev duygusuyla her iki soruyu da olum-
lu cevap verdi. "Bay Heaney," diye devam etti McLaverty,
"gazetedeki bir rugby takımının fotoğrafına baktığınızda,
oyuncuların yüzlerinin görünüşünden hangisinin şiirle
ilgilendiğini anında anlamıyor musunuz her zaman?" He-
aney hiç şaşmadan anladığını söyledi. Sonradan hatırladı-
ğı üzere her şey aslında komik bir maskeli baloydu. Yine
de, kendisinin de kabul ettiği gibi, McLaverty'nin sanatın
insancıllaştırıcı gücüne olan güveni kişisel bir safdillik de-
ğil, iki bin beş yüz yıllık Batılı estetik ve eğitim kuramıyla
uyumlu bir tutumdu. Şiir tahsilinin Heaney'in öğrenci-
lerini erdemli kılacağına inanarak, basitçe bir ortodoks
kültürel varsayımı yineliyordu ve Heaney'in, şiirin işitsel
gücüne dair kuramı da aslında bunu destekliyordu. Aslı-
na bakarsanız, Heaney'in bize söylediğine göre, sınıfında-
ki oğlanların çoğu on yıl sonra İRA'nın aktif üyesi oldu,
dolayısıyla şiir onları nasıl etkilemiş olursa olsun, bu etki
Heaney'in umduğu etki değildi.
Sayfa 172 - Vakıf Bank Yayınları 1.baskı