Gönderi

Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış , sevmeyi daha iyi becermiş , paramızı daha iyi idare etmiş , daha popüler biri olmuş , o gruptan ayrılmamış , … ya gitmiş , kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok kolay. Edinemediğimiz arkadaşlara, yapamadığımız işlere , evlenemediğimiz insanlara , yapmadığımız çocuklara özlem duymak an meselesi. Kendimizi başkalarının gözünden görmek ve olmamızı istedikleri bin bir kişiye dönüşmüş olmayı dilemek için en ufak bir çaba gerekmiyor. Pişmanlık duymak ve sonsuza ,zamanımız doluncaya kadar duymaya devam etmek çok kolay. Ama esas sorun yaşayamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. Sorun pişmanlığın kendisi. Büzüşmemize , kuruyup kalmamıza , kendimizin ve bütün insanlığın en büyük düşmanı olduğumuzu hissetmemize neden olan , pişmanlığın ta kendisi. Olası hayatlarımızdan herhangi birinin bundan daha mı iyi yoksa daha mı kötü olacağını bilemeyiz. O hayatlar yaşanıyor , evet, ama biz de yaşıyoruz ve asıl bu yaşantıya odaklanmalıyız.
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.