Eric Arthur Blair hayatı boyunca kullandığı birden fazla isimle bilenen Orwell'ın asıl adıdır. 23 Haziran 1903'te İngiliz sömürgesi olan Hindistan'da bir İngiliz ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Burma'da polislik yapan, gazetecilik ile uğraşan İspanya İç Savaşı'nda gönüllü olarak Franco diktatörlülüğünek karşı savaşan Orwell sömürge düzenini, halk ayaklanmalarını ve dünya savaşlarını yakından gözlemlere fırsatı buldu ve bunu eserlerinde başarıyla işledi. Büyük Birader'in yönettiği Okyanusya devrimi gerçekleştiren partinin baskıcı rejimiyle idare edilmektedir. Manipülasyonlar, baskılar, yozlaşmalar insanları tektipleştirmiş herkes birer casusa dönüşmüş ve her yer büyük biraderin gözlerinin tahakkümü altında izlenmektedir. Üç kutuplu dünyanın birbiriyle hakimiyet mücadelesi altında olan ülkeleri halklarına uyguladıkları savaş propagandası ile kitleleri uyutmakta ve onları istediği yönlere doğru kanalize etmektedir. Winston Okyanusya ülkesinin Londra kentinde partinin Gerçek bakanlığında çalışan bir memurdur, tahrif edilecek gazete haberlerini, değiştirilmesi gereken makaleleri güne uydurmakla görevli bir olan Winston içten içe de partiden, partinin baskıcı politikalarında ve Büyük Birader'den nefret etmektedir. bunu kendisine bile söylemeye çekinen Winston histerik bir şekilde etrafındakilerden, kendinden ve hatta duvarlardan bile korkmaktadır çünkü baskı ve yıldırma öyle bir noktaya gelmiştir ki küçücük çocuklar evebeynlerinin rüyalarında sayıkladıkları şeylerden ötürü düşünce polisine ihbar etmekte ve bununla övünmektedirler. Evet düşünce polisleri insanın içinden geçeni bile denetlemekte evlerde bulunan tele ekranlar vasıtasıyla herkes adım adım izlenmektedir böyle bir ortamda tarih değiştirilmiş, bilim hasır altı edilmiş, duygular yasaklanmış, seks bile bakanlığın denetimine tabii tutulmuş emek, insan hakları gibi kavramlar tamamen büyük biraderin insafına terk edilmiştir. Durmadan silahlar üreten, olmayan düşmanlar yaratarak kör bir milli bilinç yaratmaya çalışan parti proleterler dışında herkesi uyutmakta ve hükmünü perçinlemektedir tüm bu kaosun ve baskının ortasında Winston en olmayacak şeyi yapar ve aşık olur aşk bunca çetrefilli ortamda yaşanabilecek midir ? Dünyanın en çok okunan kitaplarında olan 1984 distopya edebiyatının bana göre mihenk taşlarından biridir. Gerçekleşmemesi dileğiyle yazılan bu kitabın geldiğimiz 2023 yılında aslında bugünlerden söz ettiğini görmek insanı bir nebze üzüyor zira hala dünyada hayali düşmanlar yaratarak kaostan beslenen, tarihi kendine göre değiştirip insanları yalana sürükleyen, kadın ve erkek bedenini devletin politika malzemesi haline getirerek insanların yaşam hakların müdahale etme hakkını kendinde bulan devletler ve partiler ne yazık ki var. Kitabın trajik ve herkesçe bilinen sonunda umarım bizlerde bir gün Büyük Birader'i sevmek zorunda kalmayız..

1984George Orwell · Can Yayınları · 2021165,8bin okunma

·

133 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Caner S.