Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

592 syf.
·
Puan vermedi
GÖR BENİ / AKİLAH AZRA KOHEN "İki Devrin Hikayesi" Sonunda sıra bu çok okunan kitabın yorumunu yazmaya geldi. Önce, birkaç yıl okunmayı bekledi, sonra pandemi sayesinde okundu ama bir türlü yorumu yazamadım. Kitabı okurken bir sürü not almışım, bazıları kısaltma ama üzerinden bunca zaman geçince o kısaltmaların sebebini hatırlayamadım Zaten çok okunmuş, herkesin yazdığı kitap hakkında ne yazabilirim? Bu arada Aeden'i bu kitaptan önce aldım ama hala okuyamadım Bir Kadıköylü olarak romanın geçtiği, hikayenin ana mekanı olan Valpreda Apartmanı'ndan bahsetmeden geçmek olmaz. Mimarlık tarihinde önemli bir yeri olduğu için biraz bahsetmek gerekiyor. İstanbul'da Kadıköy ilçesinin Yeldeğirmeni mahallesinde bulunan apartman, konut olarak yapılmış ilk apartmanlardandır. Haydarpaşa Garı inşa edilirken, İtalyan taş işçilerinin ikameti için Alman mühendisler tarafından inşa edilmiş (Yeldeğirmeni'nde bu amaçla yapılmış birkaç apartman daha var). Hala apartman olarak kullanılmaktadır. 2009 yılında Melekler Korusun adlı dizi burada çekilmiş. Kitabımızda da bu apartmanda oturan iki ailenin ilişkisi, sosyal çatışmaları anlatılmaktadır. İlk sayfada: "Birilerinin cenneti kuruluyordu sanki, diğerlerininse cehennemi; birileri yeniden doğmuştu, diğerleri ölümün kıyısında tutunmaya çalışıyordu; bir taraf gülerken diğer taraf ağlıyor, bir tarafın zafer sandığını diğeri aşağılama sayıyordu..." denilmiş. Hayat hep böyle değil mi? Her şerde bir hayır, her hayır da bir şer yok mu? Her savaşında sonunda bir kazanan bir kaybeden olmuyor mu? (Bence hiçbir savaşın kazananı olmaz) Bu durum sizin baktığınız yöne, durduğunuz yere bağlı değil mi? Daha ilk bölümde Selim'e sinir oldum... Belki o da kendince haklıdır. Kızmadan önce empati yapıp okumaya devam edelim, bakalım olaylar nasıl gelişecek? Profesör Fred ile tanışırken aklıma Çanakkale Savaşı ve Gelibolu ile ilgili yazılan kitaplar ( öncelikle Uzun Beyaz bulut - Gelibolu / Buket Uzuner ile Elveda Aşk / Sinan Akyüz) ve çekilen filmler geldi. Özellikle Profesör Fred'in durumu 'Son Umut' filminde Russell Crowe'un canlandırdığı baba karakterini çağrıştırdı. 78 numaralı dip notta: "Piyano çalmayı öğrenmiş bir bireyin beyni öylesine farklı yapılanır ki piyano sağ ve sol beyin hemisferi arasındaki ilişkiyi güçlendiren, beynin bölümleri arasında iletişimi ve dolayısıyla beynin çok hızlı çalışmasını sağlayan yegane araçtır. Piyano öğrenmek bireydeki zeka ve medeniyetteki gelişmişlik seviyesini etkileyebilir." diyor. Yazılırken; çok araştrma, okuma yapılmış bu kitabın bu konuda da yazar tarafından araştırıldığına eminim, bu cümleler boşa yazılmamış. Tüm sanatçılara saygı duymam dışında bu cümlelerden sonra piyanistlere bir kere daha hayran oldum. Üzerinde durulan, hikayede geçen tarihi olaylarla ilgili daha derin bilgi edinmek isteyen okurlar için de öneriler var. Bende bildiğim halde tekrar araştırdım: II. Dünya Savaşı ve Hitler. Kitaplara ve filmlere konu olmuş, 'Kitap yakma' eylemi...Naziler kitapçıları ve kütüphaneleri bastılar, binlerce kitap toplandı. Sadece Magnus Hirschfeld’in Berlin’deki enstitüsünde onbinlerce kitaba el konuldu. Gasp edilen kitaplar törenlerle yakıldı. Savaşın ilerlemesiyle; yağma başladı. Alman Yahudilerinin mülklerine el konulmasından başlayarak, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar, askeri birimler tarafından yapıldı, ancak çoğu yağma savaş sırasında elde edildi. Altın, gümüş ve paranın yanı sıra, resimler, seramikler, kitaplar ve dini hazineler dahil olmak üzere büyük öneme sahip kültürel öğeler çalındı. İşgal ettikleri her bölgeden kültürel mülkleri yağmaladılar, savaşın sonunda, Üçüncü Reich yüz binlerce kültürel nesneyi biriktirdi. Kitapları yakarken diğer eserleri toplamanın nedenlerini anlamak zor ama büyük bir ironi içerdiği gerçek. Dip notlarda kaynak kitaplar dışında okunması için kitap ve dinlenecek müzik tavsiyeleri var. Tabii ben müzikleri dinledim, içlerinde okumadığım kitapları da en kısa zamanda okumak isterim. Tavsiye edilen kitaplardan bazıları: Vurun Kahpeye - Halide Edip Adıvar, Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov, İngiliz Casûsunun İ`Tirafları, İşaret ( Misafir) - Deniz Erten, Müziklerden bazıları: Celesta Taboo Lament - Max Richter ( en beğendiklerimden ), - U Turn (Lili), Scarecrow - Be Svendsen, Slow Meadow - Boy In A Water Globe, Bul Beni - Sedef Sebüktekin ve Can Ozan Dans la Maison - Philippe Rombi, McCanick - Jóhann Jóhannsson, Bones - Oliver Koletzki... Yansıttığı dönem, işlediği konu dolayısıyla hakkında çok şey yazılacak ama okunması gereken bir eser. Hala okumamışsanız, mutlaka okuyun, sayfa sayısı sizi korkutmasın, akıcı bir dille yazıldığı, güzel bir kurguyla kaleme alındığı için akıp gidiyor, nasıl bitti anlamıyorsunuz. En kısa zamanda yazarın kitaplığımdaki diğer kitabı Aeden'i okumak istiyorum. Kitaptan basit gibi gözüken ama cevabının acele değil, düşünülerek verilmesi gereken bir soruyla yorumu bitirip, alıntılara geçelim. "Anlamak için çabalayanlarla, anlamdan kaçan yağmacılar arasında süren savaş, öyle bir şiddetteydi ki ya cehennem kazanacaktı ya da cennet... Ve insanoğlunun nereye ait olduğunu, neyi hak ettiğini galip gelen taraf belirleyecekti. İNSAN NEREYE AİTTİ?" Gör Beni'den göze çarpanlar: Doğurduğum cennet; bedenimize yüklenmiş bilgiler düşüncelere, duygularımıza alışkanlıklara dönüşürken kayboluyoruz hayatın içinde. Vatanı ele geçirilmiş birinin tek sığınabileceği yer ıssızlıktı. Yanlışları değiştirmek istiyorsan topa tüfeğe gerek yok, en büyük silah ilimdir, en iyi yöntemse eğitim. Çok şükür ki insan öğrenen bir varlık. Yoklukla savaşanlara duygular fazla gelirdi, utanç her yanı kış gibi sarar, eksiklik içinde yaşamanın zorlukları fırtınaya dönüşür, hisler buz tutar ve yargılar ağır basardı. İlkellik şekilde değildi ki. ilkellik ehlileştirilmemiş ihtiyaçlarımızın bizleri ele geçirmesiyle başlayan, hissettiğimiz eksikliği diğerlerinin fazlalığında bulan, kıyaslarla yargılayan, şekilde sınırlar koyan bir haldi ve bu kadın o halin nadide bir örneğiydi. Okudukça, araştırdıkça, öğrendikçe hayat sanki sizinle konuşmaya başlayacak ve hiçbir şey artık sıradan olmayacak. "Acizler için imkansız, korkaklar için inanılamaz gözüken şeyler kahramanlar için idealdir." M. K. Atatürk
Gör Beni
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,8bin okunma
·
193 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.