Gönderi

6.yy da Kök Türklere gelen Bizans elçilerinin fena düşüncelerden arındırmaları için bir- iki kamın ellerindeki yanan dal parçalarıyla onların etrafında döndükleri ve ateşten atlatıldıkları Bizans kaynaklarında kayıtlıdır. Moğollarda da bu adet görülür ki on üçüncü asrın ikinci yarısına doğru Moğol hanının yanına gönderilen Hrıstiyan elçi ve papazların bütün kötülüklerden uzaklaştırılmaları gayesiyle ateşten atlatıldıklarını bilmekteyiz. Hatta müslüman Türklerde de bunlar gelenek halinde yaşamaktadır. Türk dünyasının pek çok yerinde Nevruz ateşinin külleri hem insanlar, hem de hayvanların barınaklarının eşiklerine serpilir ki yıl boyu hastalık, kötülük ve uğursuzluklardan insanlar uzak kalsınlar. Anadolu da Hıdırellez şenlikleri sırasında ateşler yakılır ve yaşlı-genç herkes bunun üzerinden atlar. Bu sırada insanlar “ağurluğum, uğurluğum bunun içine “ der.böylece yıl boyunca hastalıktan ve uğursuzluktan uzak kalınacağına inanılır.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.