Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

382 syf.
8/10 puan verdi
Öncelikle kitap hakkında düşüncelerimi belirtmeden önce şu dizeleri bırakmak istiyorum SELÂM OLSUN Selâm olsun bizden güzel dünyaya Bahçelerde hâlâ güller açar mı? Selâm olsun sonsuz güneşe, aya Işıklar, gölgeler suda oynar mı? Hepsi güzeldi kar, tipi, fırtına Günlerin geçişi ardı ardına. Hasretiz bir kanat şakırtısına Mavi gökte kuşlar yine uçar mı? Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan, Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan, Dönmeyen gemiler olduk açıktan, Adımızı soran, arayan var mı zira bu kitap benim için çok anlam ifade ediyor ilk sayfasına bu şiirle açtım gözümü çok değer verdiğim kıymetli bir arkadaşımın bana doğum günü hediyesiydi aldığım en güzel hediye tabi. keşke o güne dönüp bu şiiri onun gözlerinin içine bakıp okuma şansım olsaydı ama işte gelin görün ki bende her fani isan gibi o anın şaşkınlığı ile ancak teşekkür edebildim. Doğrusu şuan bile bakamıyorum gözlerine sadece başımı eğip özür diliyorum. Eğer şimdi bu kelimeleri okuyorsa öncelik ona teşekkür ediyorum bana bu güzel dünyanın kapılarını açtığın için selam olsun sana minik panda. Kitap için son 6 sene içinde okumak isteyipte bir türlü okumaya vakit bulamadığım ve çok methedildiği içinde illa okunması gerektiğini düşündüğüm bir kitap diye kendimi koşullamış yukarıda söylediğim gibi en sonunda kitap elime ulaştı ama gene okumaya fırsat bulamamıştım çünkü iş ev ve hayat koşturmasında ilk 30 40 sayfada defalarca denememe rağmen ileri gidemiyordum ve en sonunda o popülerliğe aldanıp sevdiğim bir kitap diye düşündüm taki 6 gün öncesine kadar tekrardan başladım ve kitabın başlangıcı her ne kadar sıkıcı olacak şekilde ilk 70 sayfada devam etsede bu sefer sonuna kadar gitmek istedim ve gitmeme değdi kitapta eski kelimelerin sıksık kullanılması beni biraz rahatsız etsede edebi kurgunun uç noktlarda olması beni tatmin etti. Her eser yazıldığı döneme ayna tutar ve ondan birşeyler barındırır burdada aynı şekilde İki uygarlık arasında bocalayan Türk toplumunun tutumlarını, davranışlarını alaya alan eleştirel bir romandır. Psikiyatrist Dr Ramiz'e giden Hayri İrdal, "hasta adam" tanımıyla Osmanlı'nın son döneminin metaforu kabul edilir. Ktabın bazı yerlerinde denk geldiğim cümleler dönüp bir kez daha okumamı ve bunun üzerinde uzun uzun düşünmemi sağladı. Özetle en son böyle bir kitabı okuduğumda aynı bu şekilde afallamıştım desem yanlış olmaz ve şu alıntıyı bırakmasam olmaz " Ah o andaki sesim! Nasıl tanıyordum bu sesi ve hıçkıran bütün vücudumu. Bütün ömrümde kaç defa rüyalarımdan kulaklarımda hep aynı gözyaşlarıyla ıslak sesle ve içimde bu korkunun tâ kendisinde uyanmıştım. Korku… Korku ve insan, korku ve insan talihi, insanın insana hücumu, o hiç yere düşmanlık. Fakat neyi aldatabilirdim, kime anlatabilirdim? İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insanla konuşamaz." Ne kadarda doğru bir alıntı günümüzde bile bunu beceremiyoruz malesef
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.