"Ada"nın "dünya" dan daha iyi bir yer, daha mutlu bir yaşa ma ortamı olarak düşünülmesi ile utopya ortaya çıkar. Utopya, Thomas More'un bu türe adını veren ünlü yapıtında olduğu gi bi, başka ilkelerle işleyen daha iyi, daha güzel bir toplum ülkü sünün dile gelişidir. Utopya yazarının amacı, uzak bir adanın duygusal renkliliğini ya da eşine rastlanmadık tehlikelerini an latmak değil, sunacağı örnek bir toplum düzeniyle hem kendi toplumunun işleyişindeki aksaklıkları dolaylı olarak gözönü ne sermek, hem de bu aksaklıklara bir çözüm yolu önermek tir. Utopya yazarı bu işi yaparken, önerdiği örnek yaşama dü zenini, tepkiyle karşıladığı gerçek düzenden elinden geldiğince apayrı, uzak, soyut düşünmek, örnek-toplumunu okurun ka fasına çok kesin, kalıcı çizgilerle yerleştirmek ister. Bu neden le de, gerçek yaşayışı sınırlayan zaman, uzam gibi kavramların ötesinde düşünür. Zaman, tarihsel akışıyla, uzam da maddenin yapısında bulunan özellikler dolayısıyla sürekli değişme geti ren kavramlardır. Utopyacının çizdiği toplum ise en iyi, eksik siz yaşama düzeni olduğundan, değişikliğe, her türlü dış etki ye kapalı, kesin bir örnektir. İşte bu bakımdan da, utopyacının amacına en elverişli düşen yer biçimi olur. Dışarıya kapalı bir ada, Platon'dan beri toplumsal utopyalar için en uygun yer ola rak görülmüş, utopya yazarları çoğunlukla birer adayı nnlat mışlardır.1