Sözlük
Dehşet Gecesi
*İSTİDAT:Yetenek
*TASHİH:/ad/yanlışın yerine doğrusunu koyma, düzeltme, düzelti.
*PUHU:/Hayvanbilim (Zooloji) terimi /ad/baykuşgillerden, Avrupa, Afrika ve Asya’da yaşayan birkaç cinsi bulunan, uzunluğu 65–70 cm. olan, koyu kahverengi tüylü, yırtıcı gece kuşlarının en irisi sayılan bir baykuş.
*HERCÜMERÇ: i. (Ar. herc “karışıklık”, ü “ve”, merc “karıştırma” ile herc ü merc) Karışıklık, kargaşa
*ŞEÂMET: i. (Ar. şe’āmet) Uğursuzluk, nuhûset
*ŞÂHİKA: i. (Ar. şāhiḳ “yüksek olan”dan şāhiḳa)
1. Dağ tepesi, doruk
2. teşmil. En yüksek nokta, zirve
*RÛZÎ:i. (Fars. rūzі, rūz “gün”den rūz-і “günlük dağıtılan rızık”)
1. Rızık, azık
2. Nasip, kader, kısmet
*● Rûzî-dih (-resan) birl. i. (Fars. dih “veren” ve resan “yetiştiren” ile) “Rızık veren, rızık yetiştiren” Allah.
*MENFUR: sıf. (Ar. nefret “tiksinmek”ten menfūr) Nefret edilen, nefret uyandıran, iğrenç
*MÜHEYKEL: sıf. (Ar. heykel’den muheykel) Heykel gibi, heykelleşmiş
*İŞTİYAK: i. (Ar. şevḳ “arzulamak”tan iştiyāḳ) Büyük arzu duyma, özleme, özleyiş
*ESÂTÎRÎ:sıf. (Ar. esāṭіr ve nispet eki -і ile esāṭіrі) Esâtirle ilgili, efsânevî, eski masallarda olduğu gibi, mitolojik
*MEŞUM – MEŞ’UM:sıf. (Ar. şe’m “uğursuzluğa uğratmak”tan meş’ūm) Uğursuz, şom, meymenetsiz, şeâmetli, menhus
*NEŞE – NEŞ’E: i. (Ar. neşve “çakırkeyf olmak”tan neş’e) [Kelimenin 4. anlamı neş’et “meydana gelmek”tendir]
1. Gönülde duyulan ve dışa vuran ferahlık hâli, üzüntüsü olmamaktan ileri gelen ve kendini çeşitli şekillerde belli eden iç ferahlığı, sevinç, sürur
2. Hafif sarhoşluğun verdiği keyif, neşve
3. Bâzı güzel durumların insanda uyandırdığı mânevî zevk, neşve
*NEVİ – NEV’:
1. Cins, tür
2. Sınıf: “İkinci nevi tütün.”
3. Türlü
*NEFÂSET: i. (Ar. nefāset) Güzel, nefis, çok beğenilir nitelikte olma
*HASSA:
1. Bir şeye veya bir kimseye mahsus olan, yalnız onda bulunan hal, keyfiyet
2. târih
*HASSA – HASSE:İnsan ve hayvanlarda dış dünyâdan gelen etkileri bunlara mahsus organlar aracılığıyle idrak etme yeteneği, duyu: “Hasse-i lems: Dokunma duyusu.” “Hasse-i rü’yet: Görme duyusu.”
ѻ Hasse-i selîme: Sağ duyu.
*İSTİĞRAK: i. (Ar. ġarḳ “boğulmak, yeri su kaplamak”tan istiġrāḳ)
1. Bir şeyin içine gömülme, içine dalma, garkolma
2. Dalgınlık
3. tasavvuf. Allah’tan başka her şeyden ilgisini keserek vecde dalma hâli, kendinden geçip dünyâyı unutma
*KESÂFET: i. (Ar. keѕāfet)
1. Koyuluk, koyu olma durumu, yoğunluk
2. Sayıca çok olma, kalabalık, çokluk: “Kesâfet-i nüfus.”
3. Şeffaf olmama.
4. fizik. Bir cismin ağırlığının hacmine bölünmesinden elde edilen değer, yoğunluk.
5. tasavvuf. İnsanda cismânî tarafın üstün gelmesi sebebiyle ruhâniyetten uzaklaşma durumu
*TAVSAMAK: f. (tav+sa-mak “tavı kaçmak”) Hızını, gücünü kaybetmek, eski kuvveti kalmamak, eskisi kadar rağbet görmez olmak
*ONDÜLE: sıf. (Fr. ondulé) Kıvrılmış, dalgalı, kıvrımlı
*Ondüle yaptırmak: Saçlarını kıvırcığı uzun müddet devam edecek şekilde kıvırtmak
*
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.