Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
zavallı, bağrı yanık yetimler.
Merhaba pos bıyıklım, bir de ben seni anlatayım mı senin anlattıkların çok dokundu. Mülteci kederi çok başkadır.. Bu dünya her şeyi gördü ama görülmesi en zor şey yaşadığın yerin yabancısı istemeyerek yerinden edilmendir. Göç etmekle, mülteci olmak arasında çok fark var. Yazarın dediği gibi “bağrı yanıklar” kendine yabancılaşmak bilmediğin bir yerde gölgesizler olarak yaşamak zordur… Güncel mülteci sayısı.. Dünya nüfusunun yüzde 1'inden fazlası zorla yerinden edilmiş durumda yaşıyor. Dünya çapında zorla yerinden edilmiş kişilerin toplam sayısı 2021'in sonunda 89,3 milyon olurken, BMMYK'nin yetkisi altındaki küresel mülteci sayısı ise 21,3 milyona ulaştı. Yazarı benle tanıştıran sevgili Bukowski oldu.Sıkça kitapların dan Saroyandan bahsediyordu. Ortak bir yanları olduğu kesin.İkisinin de yalın ve samimi bir konuşmaları var. Okuyucuya bir şey kanıtlamak veya dayatma gibi bir işleri yok. Tabirine göre söylersek “lann yazıyorum işte; ister oku ister okuma..”:)) Acı çekmenin yazarlar için yararlı olduğunu düşünenler var. Saç­malığın daniskasıdır bu. Acı çekmek diğer şeyler gibidir:fazlası adamı mezara götürür. Acılardan uzak bir hayattır asıl büyük yazarlar yaratan… Bukowski. Kitabı ilk çevirdiğimde yazarın hayatını anlatan bu küçük yazıyı ben de buraya yazıyorum. William Saroyan, Bitlis’ten Amerika’ya göç etmiş Ermeni bir ailenin, orada doğan ilk ferdi olarak 31 Ağustos 1908’de Kaliforniya eyaletinin Fresno kasabasında dünyaya geldi. Bir Presbiteryen rahibi olan babası, Saroyan üç yaşındayken ölünce, annesi, Saroyan’ı ve üç kardeşini yetimhaneye vermek zorunda kaldı. Yetimhanede geçirilen beş yıldan sonra çocuklar annelerine kavuşarak Fresno’da yeniden bir araya geldiler. Eğitim sistemiyle yıldızı bir türlü barışmayan Saroyan on beş yaşında okulu terk etti. Aralarında cenaze işlerinin de bulunduğu, insana pek de ilham vermeyen birçok işte çalıştı. Asıl hedefi yazar olmaktı, bunun için bir yandan da öyküler yazmayı sürdürüyordu. Öyküleri birçok editör tarafından geri çevriliyordu. Yazmaktan neredeyse vazgeçmek üzereyken, açlıktan ölmek üzere olan genç bir yazarı anlatan “The Daring Young Man on the Flying Trapeze” adlı öyküsü Story dergisi tarafından 1933 yılında kabul edildi. Bu, Saroyan için bir dönüm noktasıydı. Derginin editörlerinden hiçbir davet almadığı halde, onlara, 1934 yılının Ocak ayı boyunca her gün yeni bir öykü göndereceğini yazdı. Gönderdi de. Kısa sürede öyküleri The American Mercury, Harper’s, The Yale Review, Scribner’s, The Atlantic Monthly gibi dergilerde yayımlanmaya başladı. 1934 yılının Ekim ayında Randon House yayınevi Saroyan’ın “The Daring Young Man on the Flying Trapeze, and Other Stories” isimli kitabını yayımlamaya hazırdı artık. Kitap o yılın en çok satan öykü kitabı oldu. Saroyan edebiyat dünyasına bomba gibi düşmüştü. Bundan sonra, artık hep yazdı, yazmaktan ve gezmekten başka bir iş yapmadı. Bir süre Paris’te yaşadı. İçki ve kumar alışkanlığı yüzünden inişli çıkışlı bir grafik gösterse de elli seneyi aşan, başarılı ve üretken bir kariyer ortaya koydu. 1939 yılında The Time of Your Life adlı oyunuyla Pulitzer Ödülü’nü kazandı ama bu eserinin diğerlerinden ne daha iyi ne de daha kötü olduğunu söyleyerek ödülü reddetti. Saroyan hayatı boyunca altmışı aşkın kitap –öykü, oyun ve roman– yazdı. Düzyazıda kendine özgü bir tarz yarattı. Akıcı, konuşur gibi, coşku dolu bu edebi tarz kendi adıyla “Saroyanesque” olarak anılır oldu.
Ödlekler Cesurdur
Ödlekler CesurdurWilliam Saroyan · Aras Yayıncılık · 2018278 okunma
··
262 görüntüleme
Murat okurunun profil resmi
👏🏻 yazarı takibime aldıracak bir yorum olmuş, teşekkürler..
Tamara okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim öyle bir izlenim bıraktıysam:)) okuması gereken çok güzel bir kalem 🌺
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.