Kadın, şeriatın dar cenderesinin dişlileri arasında öğütülüyor. Özgür ve eşitlikçi dünyaya bu nedenle en çok kadınların ihtiyacı var ve en çok onların desteği gerekli.
·
94 görüntüleme
Bence bu şeriatı dar bir cenderede değerlendirmekten kaynaklanıyor. Feminizm hareketlerinin bile ilk talepleri şeriat ile yönetilen Osmanlı kadını gibi haklara sahip olabilmek olmuştur. Kadına değer vermek ne şeriata kalmıştır, ne de modern prangalara vuran modern hukuka kalmıştır. Eşitlikçi bir anlayış ancak ahlaklı nesiller yetiştirmekle mümkündür.
Şeriat dediğimiz şey erkeklerin lehine işleyen bir durum. Şeriatı veya dini dar cendereden değerlendirip de kadınlar özgürlük hareketi başlatmadı. Aksine erkek hegemonyasında ezilip üstüne din kullanılarak korkutulan ve her türlü boyun eğdirilen kadınlar gözünü açtı. (Tabi her kadın değil) Buna feminizm deyin başka bir şey deyin asıl mesele bu değil. Ahlak göreceli bir kavram eşitlikçi bir anlayış ancak ve ancak insani düşüncelerle ve vicdanla olur. Sadece gelecek nesillere değil kendimize de bunu aşılarsak mümkün olur.
ifadelerinizin bir kısmına katılmakla beraber bir kısmına katılmıyorum. Şeriat dediğiniz şey çok tümel bir kavram dini hukukla alakalı bütün hukuk sistemlerini içerisinde barındırır. Ama meseleyi İslam hukuku bağlamında ele alıp bu eleştiriyi yapıyorsanız. İslam hukukunu ön yargılarla hareket etmeden çok eşlilik ve kısas meselelerine indirgemeden, hakkaniyetli bir okuma ile değerlendirmenizi tavsiye ederim. Zira ortaya çıktığı toplumsal durumda İslam hukukunun kadına verdiği önemi farketmemeniz mümkün değildir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.