İlber Ortaylıyı okumak tarihi bir yolculuğa çıkmak gibi bir şey. Bu kitabında tarihe ilgimin az olduğunu fark ettim. Ve şöyle düşündüm biz tarihi bilmeden nasıl iz bırakacağız? Yaşadığımız ülkenin bir şehrini bile merak etmiyorsak gelecek kaygısı çekmemiz pekte mühim değil. Çünkü tarihi anlamadan bugünü daha yarın olmadan unuturuz. Ayrıca kitapta müzeler de dikkatimi çok çekti. Hatta bugün ikinci dönem ders seçimlerim vardı. Derslerimden biri müzeler ve sanat galerileri oldu. Kitabı okuduktan sonra müzeye, sinemaya, tiyatroya,operaya daha fazla ilgi ve zaman ayırmam gerektiğini anladım. Tabi kitap okumayı saymıyorum. Zaten kitap okumak benim için bir yaşam biçimi. Şöyle ki İlber Ortaylı'nin bu kitabını okuyunca ufkunuz genişleyecek ve bazı konularda kendinizi sorgulayacaksınız. Bir şey daha eklemek istiyorum. Bu kitapta şunu öğrendim. Bir şey ezberlenmeden anlaşılmazmış. Anlamak için ezber şartmış. Bu bilgi beni alt üst etti. Ezber kötü bir şey değildir. Sadece bakış açımızda ezbere düşmekten kaçınalım.

Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,8bin okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif SEVİL