Ama sinirlerime dokunuyor işte.Bir kalem ve defterle yalnız başıma dışarı çıkıyorum ve büyük bir köknar ağacının eteğine olanca ağırbaşlılıkla oturuyorum ve bir fındığı kemiren bir sincap gibi , düşüncelerin gelmesini bekliyorum. Fındığın içi boş ama.