Gönderi

Böylece, beni ben yapan,kusurlarımın azalması değil tutkularımın dayatıcılığı oldu;bu da insanın iki yönlü doğasını bölen ve birleştiren iyilik ve kötülük dünyalarının bende insanların çoğundakinden de derin bir uçurum açmasına neden oldu.Bu durumda, dinin köklerinde yatan ve endişenin en bereketli kaynaklarından biri olan hayatın bu katı yasasına aklımı taktım ve bunun üstüne derin derin düşünmeye yöneldim.İki yüzlülük içime işlemiş olsa da asla sahtekar değildim;her iki yüzümde yapmacıksızdı;gündüz gözüyle öğrenip ufkumu genişletmeye ya da üzüntü ve acılarımdan kurtulmaya çabalarken ne denli kendimsem,zincirlerimden boşanıp utanca bayarken de o ölçüde kendimdim.Sonunda,tümüyle mistik ve deneyüstü olana yönelen bilimsel çalışmalarım,ruhumla bedenim arasında sürüp giden bu savaşın ayırdına varmama güçlü bir ışık tuttu.Her geçen gün,kısmen keşfettiğim,zihnimin hem ahlaki hem de düşünsel yönleriyle feci bir enkaza dönüşmeye mahkum olduğum gerçeğine giderek biraz daha yaklaştım:Aslında insanoğlunun bir değil,iki benliği vardı.İki diyorsam,bilgilerim şimdilik ancak bu kadarına yettiği için.
Sayfa 65 - T.İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.