Eğer ki okuduğunuz bir kitap sizi düşündürüyor ve sorgulatıyor ise o yazar amacına ulaşmış demektir. İşte tam da böyle bir şey elinizdeki. Başka bir hayat mümkün dedirtecek cinsten. Enfes bir dizisi yapılacak bir konu, neden yapılmamış çok şaşırtıcı. 1974’te yazılmış bir bilimkurgudan ziyade sosyolojik ve ideolojik bir roman bana kalırsa. LE GUIN, anarşist, sosyalist, feminist ve Taocu fikirleri olan bir yazar. Kitapta anılan ‘Odo’culuk da Taoizm felsefesine yakınlık içerir bence. Önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir. Mülksüz yaşamanın mümkün olabileceğini düşündüren okuduğum ilk kitaptır ve bu anlamda çok iyi kurgulanmıştır. Birbirine zıt iki gezegen kurgulanmış, ‘yin ve yang’ gibi adeta. Birlikte bütünlüğü tamamlayan iki yarı anlamını taşır. İki yarımdan bir tanesi olan yin karanlık ya da gölge, yang ise aydınlık ya da güneş anlamına gelir. Aynı zamanda iyi ve kötü, negatif ve pozitif olarak da değerlendirilir. Tabii saf iyilik ve kötülükten bahsedilemez, her zaman grilikler vardır ve olacaktır. Anarres ‘Odo’cuların ilkesiyle oluşturulan hiyerarşinin, devletin, yönetimin, yasaların ve hapishanelerin olmadığı kaynakların kıt olduğu bir gezegen. Urras ise daha çok bizim dünyamıza benzer, çeşitli otoriter yönetimlerin olduğu bir gezegendir. Ananneres’te yaşayanlar kendikerini anarşist olarak tanımlarlar, burada sahiplenme yoktur. Toplum yatakhane adını veren konutlarda yaşar, yemekhanelerde yemeklerini yerler ve herkes eşittir. Aç ve açıkta kalan kimse yoktur. Gönüllük esasına, ahlaki ve vicdanlarına göre işlerini yaparlar. İşte burada yaşayan bir fizikçi olan Shevek’in gözüyle anlatılır kitap. Urras ise gelişmiş ve aşırılıklarla yaşayan bir dünyadır. Ursula Urras’ı kast ederken ‘aşırırılık dışkıdır’ demiştir. Burada kadınların pek özgür olduğu söylenemez ve eşitlik yoktur. Shevek iki dünyayı da görür ve ikisini kıyaslama şansı da olur. Amacı tüm duvarları yıkmaktır. Shevek Urras’taki Thu( bana göre Rusya’dır buradaki Thu ülkesi. Sheve k’in ziyaret ettiği A-io devleti ise ABD)elçisine şöyle seslenir “Duvarların yıkılmasını istiyorum. Dayanışma istiyorum, insan dayanışması. Urras ile Anarres arasında serbest alışveriş istiyorum. Anarres'te bunun için elimden geldiğince çalıştım, şimdi de Urras'ta elimden geldiğince çalışıyorum. Orada eylem yapıyordum, burada pazarlık ediyorum.” Bir başka konuşmasında ise” “Anarres sadece tozdan ve kuru tepelerden oluşuyor. Kentler çok küçük ve sönüktür, sıkıcıdır. Hiç saray yoktur. Yaşam sıkıcıdır, çok çalışılır. Her zaman istediğinizi alamazsınız, hatta bazen gereksindiğinizi bile, çünkü yeterince yoktur. Siz Urras'lıların her şeyi yeterince var. Yeterince hava, yeterince yağmur, çimen, okyanuslar, yiyecek, müzik, yapılar, fabrikalar, makineler, kitaplar, giysiler, tarih. Siz zenginsiniz, siz sahipsiniz. Biz yoksuluz, biz yoksunuz. Sizde var, bizde yok. Burada her şey çok güzel. Güzel olmayan yalnızca yüzler. Anarres'te hiçbir şey güzel değildir, yalnız yüzler güzeldir. Diğer yüzler, erkek ve kadın yüzleri. Bizim onlardan başka bir şeyimiz yok, birbirimizden başka bir şeyimiz yok. Burada siz mücevherleri görüyorsunuz, orada gözleri görürsünüz. Gözlerde de görkemi, insan ruhunun görkemini görürsünüz. Çünkü bizim erkeklerimiz ve kadınlarımız özgürdür, hiçbir şeye sahip olmadıkları için özgürdürler. Siz sahipler ise sahiplisiniz. Hepiniz hapistesiniz. Herkes yalnız, tek başına, sahip olduğu yığınla birlikte. Hapiste yaşıyor, hapiste ölüyorsunuz. Gözlerinizde görebildiğim yalnızca bu duvar, duvar!” Mülksüzler belki de insanoğlunun hiçbir zaman mükemmel düzeni kuramayacağının çağrısı gibidir sanki. Kitap bir dizi olsaydı. 2. Sezona ışık yaktı diyebilirdik. Zira okuyanın sonunu kendi tamamlaması isteniyor. Bu da bir hayli ilgi çekici. Nedense ben hemencecik neler olacağına dair bir senaryoyu kurgular buldum kendimi. Hayata bakış açınızı etkileyebilecek kadar önemli şeyler söyleyer bize Ursula. Henüz okumadıysanız, okumanızı tavsiye ediyorum.

MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,4bin okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özden Göksoy