Ortaokula gidiyordum. Ailemle yolculuk yaparken yan koltukta oturan avukat olduğunu öğrendiğim bir hanımefendi kitap okumayı sevip sevmediğimi sormuştu. Sonra da bana “Şeker Portakalı”nı okumalısın demişti. O dönemde okumuştum ama hatırlayamıyordum kitabı. Okuduğum kitapları ikinci kez henüz hiç okumadım fakat Şeker Portakalının yeri ben de her zaman çok farklıydı. Hiç tanımadığım birinin bana önerdiği özel bir kitap. Yıllar sonra kitabı okurken hep şunu düşündüm gözyaşlarımla beraber.
“Bir çocuk sevgisiz kaldığında ve büyüdüğünde ya çok sevgisiz bir insana dönüşüyor ya da içindeki o büyük sevgiyi herkese vermek istiyor.”
Her ikisi de o kadar yaralayıcı ki. Sevmeyi bilmeyen anne babaların cezası çocukların omuzlarında. Ya hiç sevmeyi bilmiyorlar ya da çok seviyorlar.
Kaç yaşında okursanız okuyun Şeker Portakalı’nı hepimiz Zeze’yiz.
Seni çok seviyorum Zeze