Bayağılık, Kartezyen şüphe ve Husserlci paranteze alma gibi yöntemsel bir değiştirmedir: Dünyayı, bilincin _ilahi kavrayış dışında_ dışarıdan baktığı kapalı bir sistem olarak kurar. Bu yöntemin diğer iki yöntem karşısındaki üstünlüğü, acı ve gururla yaşanmış olmasındadır. Dolayısıyla Husserl'in aşkın ve evrensel bilincine götürmediği gibi, Stoacıların biçimsel ve soyut düşüncesine de Descartes'ın tözsel cogito'suna da götürmez; onun vardığı yer en yüksek gerilim ve berraklık ölçüsünde bireysel varoluştur.