Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tek kelimeyle muhteşem bir kitap. Çok akıcı, asla sıkmayan, gereksiz detaydan uzak, sürükleyici, merak uyandıran bir kitap. Okurken bir film izliyormuş hissine kapılırsınız. Betimlemeler muhteşem. Polisiye romanlarında katil her zaman beklenmedik biri çıkar. Bunu biliyordum ama burdaki katil asla tahmin edilemeyecek kişi. Katili öğrenince bayağı şaşırmıştım.  Bu kitaptan aldığım en büyük ders ise "ASLA EN YAKININDAKİNE BİLE GÜVENME" oldu.         Birbirinden farklı karakterlere sahip üç arkadaşın öyküsü. Nihat, Selim ve Kenan.  Daha liseden, okulun izci kampında tanışırlar. Yıllar geçse de arkadaşlıkları hep sürdürdüler. Kenan; ele avuca sığmayan,  kafasına koyduğunu yapan, inatçı, kızların hayır diyemeyeceği bir adam. Selim ise aralarında en mantıklı düşünebilen, yatıştıran, polisiye romanlarına meraklı biridir. Evli ve bir çocuk sahibidir. Oğlu doen sendromlu doğar. Bunu başlarda kabullenemeyen çift Nihat'ın desteği, Burç'a yakınlığı sayesinde duruma sonradan alışırlar. Nihat ise maddi durumu kötü, evli ve bir kızı var. Eşi herkesle birlikte kocasını da hep ezer ama Nihat hep alttan alırdı. Kenan ve Selim maddi durumları iyi ama Nihat için durum aynı değildi. Kenan ve Selim hep Nihat'a maddi destekte bulunur. Nihat da borcunu hiç olmazsa manevi olarak da olsa ödemek istediği için her konuda her koşulda hep arkadaşlarının yanında olmuştur. Kenan da Selim de üniversiteyi okumalarına rağmen babalarından kalma iş yerlerini işletirler. Kenan Sigorta acentesinin başına geçerken, Selim de çok geliştirmiş olduğu AZYA mağazasında çalışır. Nihat ise arkadaşlarını desteğiyle bir kitap dükkanı açmıştır.   Kenan hep çok tehlikeli şeylere merak salar, peşinden giderdi. Diğer ikisi de onu yalnız bırakmamak için peşlerinden giderdi. Kenan bir gün uçak uçurmak için eğitim alır. Ama henüz tam bilgiye sahip değilken uçağı kullanır ve inişte sıkıntı yaşar. Uçak alev alır, Kenan öleceğini hisseder ama ölmez. Kenan da ölsem birkaç ay sonra kimse beni hatırlamaz diye söylenir. Uçak kazasından sonra kendini ölse bile herkesin hep hatırlayacağı biri olmak yani ölümsüz  olmak ister. Kenan,  Nihat'tan fotoğraf çekmeyi öğrenir. Bu sayede fotoğraf çeker, arada sergi açar ama hiçbir zaman ilgi odağı olmamıştır. Bir gün üç arkadaş toplanır ve sohbet ederler. Kenan ölümsüz olmak istediğini ama bunu nasıl başaracağını bilemez. Nihat ortaya bir fikir sunar: Sergide öyle bir konu ele almak gerekir ki istemeseler bile ilgi odağı olacağı bir konu bulmak gerekir, dedi. Nihat daha önce resmi kurumda fotoğrafçılık yaparken olay yerlerinin (hırsızlık, cinayet vb.) fotoğraflarını çekerdi. Ordan yola çıkarak Kenan'a da cinayete kurban giden kişlerin fotoğraflarını sergilemeyi önerdi. Kenan bu fık3ra bayılırken Selim saçmalıktan ibaret olduğunu belirtir. Kenan, daha önceki sergilerden birinde Nihat'ın eşi, (Melek) iki arkadaşıyla birlikte gelir. Arkadaşlarını Selim ve Kenan ile tanıştırır.Arkadaşlarından bir tanesi (Katya) Kenan'a aşık olur. Ama Kenan kadını fark etmez bile. Kenan yeni açacağı sergide Katya'ya da teklif gönderir. Katya teklifi kabul eder. Kenan, Nihat ve Katya sergi için kolları sıvar. İlk iş olarak Kenan, arkadaşı olan Başkomiser Cüneyt'ten karakolun çatısını yaptırma karşılığında cinayet fotoğrafları alır. Katya ile birlikte Nihatın da desteği ile dekorları, mankenleri ve fotoğrafın aynısını çekmek için hazırlıklar yapıldı. Selim her ne kadar bu işten uzak dursa da hep merak edip onlarla bu işin içinde olma isteği duyar içinde. Bir süre sonra Kenan mekan sıkıntısı yaşar. Selim babasının vasiyetiyle yokladığı binayı Kenan'a sergide kullanmaları için verir. Böylece Selim de içten içe merak ettiği serginin hazırlıkları kısmına dahil olur. Kenan iki ayrı cinayet fotoğraflarına bakarken her ikisinde de aynı afişin olduğu gözüne çarpar.  Cinayerlerin birbiri ile ilişkili olduğunu düşünür. Her iki cinayetteki maktullerin aslında aynı kişi tarafından öldürüldüğünü anlar. Bu iki cinayeti çözerse sergisinin daha da ilgi çekeceğini, böylelikle ölse bile ölümsüz olacağını düşünür. Bu düşünceden yola çıkarak ipuçları aramanın peşine takılır. Nihat destek verirken,  Katya ile Selim tehlikeli işler bunlar deyip kendilerini geri çektiler. Kenan'ı da bu düşünceden vazgeçirmek isteseler de yapamadılar. Çünkü Kenan kafasına koyduğunu yapan birisiydi. Kenan, polisten gizli bir şekilde cinayet yerlerine gideceğini söyleyince Selim ve Nihat böylesi tehlikeli bir durumda olaya dahil olmak istemeseler de arkadaşını yalnız bırakmak istemedikleri için Kenan'la olayı araştırırlar. Kenan ile artık sevgili olan Katya ise bu duruma hiçbir zaman olumlu bakmamış, sevgilisini bu konuda hep yalnız bırakmıştır. Hatta onu vazgeçirmeye çalışmış ama başaramamıştır. Katya daha önce evlenmiş, eşini kaybetmiştir. Uzunca bir süreden sonra hayatına aldığı Kenan'ı da kaybetmek istemez. O yüzden tehlikeden uzak durmasını istemiştir. Ama Kenan kimseyi dinlemez. Bir yandan sergi hazırlıkları bir yandan da (cinayet) olay yeri inceleme...  Kenan ile Selim kendilerini polis olarak tanıtıp maktullerin birinin evini inceler. Katil olarak suçlanan kişilerle görüşür. Edinen bilgilerden her iki maktulün sevgili oldukları anlaşılır. Maktullerden Kartal adındaki genç, uyuşturu.u bağımlısıymuymış. Sevgilisini de yani (maktul) Aysun'u da alıştırır bu illete. Önce Kartal sonra Aysun öldürülür. Tahminlerine göre de Aysun, Kartalın kimi öldürdüğünü bildiğinden susturulmak için katil Aysun'u da öldürmüştür. Ama Kenan olayı derinlemesine incelemek ister. Bunun için daha çok delil toplamak ister. Kenan ile Selim Aysun'un evini ararken posta kutusundan bir de mektup bulmuşlardı. Mektup Fransa'dan Catherina adında birinden gelmişti. Catherina mektupta: Aysun'un bulaştıkları kişilerin tehlikeli tipler olduğunu, onlardan ve uyuşt.rucu bağımlısı sevgilisinden uzak durmasını istediğini belirtmiştir. Kenan ve Selim bu kadınla iletişime geçmek için kendilerini Aysun'un akrabalarıymış gibi gösterip mektup yazarlar. Catherina biyografi yazarıydı. Bu arada Selim, mağaza için ortak arayışındaydı. Fransa'da uzlaşırlarsa yeni ortak olacakları birileri vardı. Bunun için Fransa'ya gidecekti. Selim, Kenan'a Fransaya gitmişken mektubun cevap vermesini bekleyeneyip, kadını bulup direkt onunla konuşacağını söyler. Fransa'da Selim'i karşılayan Pierre, onu yeni ortaklarıyla tanıştırmış, Catherina adlı kadının adresini ise araştırmalarına rağmen bulamamışlar. Türkiye'ye döndükten sonra adresi bulamadıklarını Kenan'a anlatır. Bu arada mektuptan cevap vardı. Kenan defalarca mektubu okumasına rağmen ipucu sayılabilecek bir şey bulamayınca artık durumdan sıkılır, bu işin peşini bırakacağını söyler. Herkes bu duruma çık sevinir. Pierre, Selim'i arar ve Catherina'nın öldüğünü söyler. Selim bu durumu Kenan'a anlatıp tekrar dedektifçiliğe bürünmesin diye anlatmaz. Kenan, her ne kadar bu işten vazgeçtiğini söylese de belki gözden kaçırdığımız r ipucu bulurum diye tekrar Aysun'un evine gider. Orada Catherina'nın bir biyografi kitabına rastlar. Kitapta, Catherina kendi biyografisini yazmıştır. Bu Kenan'ın dikkatini çok çeker. İlk birkaç sayfasını okur. Kadının cinayete kurban gittiğini düşünür. Bu yüzden otopsi yapılmasını isteyecekti. Biyografi yazarı olan Catherina aynı zamanda mektup yazan Catherina'ydı. Ertesi gün Kenan ile Selim telefonda görüşürlerken Kenan, hemen Fransa'ya gideceğini belirtir. Kenan olayla bizzat kendisi ilgilenip olayı çözmek ister. Selim de gelmek istese de Kenan izin vermez. Kenan, uçuş esnasında kitabı okur, bitirir ve çok ilginç bilgiler elde eder. Kenan, Selim'in Fransa'daki çalışanı Pierre'nin yardımıyla da Catherina'nın sekreteriyle görüşür. Ama gelişmelerden asla Selim'i haberdar etmez, hatta onu aramaz bile.  Kenan, sekreterden birçok bilgi alır. Aslında Catherina çok yaşlı olduğu için mektubu hiçbir zaman kendisi yazmaz, sekreterine yazdırırdı.  Ama böyle bir mektubu hiçbir zaman yazmadığını belirtir. Sekreter, Catherina'nın ölümünü de doğal bulur. 90 yaşında ve solunum rahatsızlığı olduğunu söylese de Kenan'ı ikna edemez. Sonrasında sekreter, Catherina'nın hayat hikayesini anlatır. Anlatılanlarla en yakın arkadaşlarından Selim'in katil olduğunu anlamıştı. Türkiye'ye döner dönmez Nihat ve Katya'yı stüdyodan yollar, Selim'i yanına çağırıp onunla yalnız konuşmak ister. Selim merak içinde gelir. Kenan, Selim'e onun asıl katil olduğunu anlatır. Asıl katil Selim imiş. Selim'e tek tek anlatır. Zamanında babası bir yerde sadece terzi çırağıydı. Herhangi bir serveti yoktu. Sadece terzi çırağıydı. Savaş zamanında Rusya'dan Türkiye'ye kaçanlar olmuştu. Bunlar arasında Rus komutan da vardı. Karısı ve iki çocuğuyla gelmişti Türkiye'ye. Geri dönemeyeceğini biliyordu ama Türkiye'de de kalamazdı. Güvendiği bir asker arkadaşıyla henüz 8 yaşımda olan kızı Catherina'yı Fransa'ya okumaya göndermişti. Ailesiyle birlikte Beyoğlu'nun yıkık dökük binalarından birinde kalıyordu. Burada komşu oldukları Selim'in babasıyla  tanışmıştı. Komutan geçinmek için yanında getirdiği çok değerli mücevherleri Selim'in babasına göstermişti. Selim'in babası mücevherleri görünce kendine iyi bir hayat kurabileceği düşüncesiyle komutanı, karısı ve küçük oğlunu öldürdü. Fransa'ya giden Catherina ise ailesinden bir daha haber alamamıştı. Yıllar geçtikten sonra Catherina, ailesinin katillerini araştırmak için birkaç kere ailesinin öldürüldüğü İstanbul/Beyoğlu'na gelmişse de bulundukları apartmanda bir kat daha arttığını görünce yanlış yere geldiğini düşünüp farklı bir yol izlemeye karar verir. Aysun'la tanıştıktan sonra Aysun'un Beyoğlu'nu çok iyi bilmesiyle de onunla anlaşma yapar. Aysun'a hayat hikayesini anlatır. Aysun'dan da ismi geçen yerlere uğrayarak ailesi hakkında bilgi toplamasını istedi. Bunun karşılığında da para verecekti. Aysun verilen bilgileri takip ederek katili buldu. Katil Selim'di. Ama Aysun bunları Catherina'ya anlatmak yerine sevgilisi ile birlikte Selim'e gidip ona şantaj yapar, şantaj sonucu Selim onlara her ay düzenli para vereceğini söyleyerek anlaşma yapar. Daha ödeme zamanı gelmeden Kartal, Selimden para ister. Selim de vermez ve bu durumdan sıkıldığı için Kartalı öldürür. Aysun, hakkında konuşmasın, şikayetçi olmasın diye çok geçmeden onu da öldürür. Selim, Fransa'ya yaptığı ziyaret esnasında Catherina, Aysun'dan ailesinin katilinin babası olduğunu öğrenmiş olabilir düşüncesiyle Catherina'yı da boğarak öldürür. Cevap olarak gönderilen mektup da Selim, Catherina'nın ağzından yazıp ordaki postaya götürür. Kenan bunları anlatırken Selim inkar ediyordu. Ama Kenan'ın topladığı delil henüz bitmemişti. Babası, Selim'e zamanında bu apartmanı asla tıkıp yenisini dikmeyeceksin diye vasiyette bulunmuştu. Bunun sebebi ise Catherina'nın ailesinin cesetlerinin bodrum katında görülmesidir. Kenan Türkiye'ye döndüğü gece araştırmalarına devam ederken bodrum katındaki gömüleri de bulur. Gömüyü açtığında kemikler bulunur. Kenan bunları Selim'e göstermek için  birlikte bodrum katına inerler. Her şeyi gören Selim, aslında orda sadece Catherina'nın ailesi  değil onlar dışında üç kişinin daha gömülü olduğunu itiraf eder. Selim 3 kişiyi, babası da 3 kişiyi gömmüştür. Selim, Kenan'ın kendisini ihbar edeceği korkusuyla arkadaşını yanına aldığı tabancayla sol göğsünden vurur. Tam o esnada Katya ile Nihat gelir. İkisi şaşkındır. Selim teslim olur. Katya ile Nihat, Kenan'ın ölümsüzlük uğruna yapacağı serginin yarım kalan işini de bitirir ve sergiyi açarlar. Hatta sergiye Kenan'ın ölümünü de eklerler. Sergi tam Kenan'ın istediği gibiydi. Herkes ondan konuşuyordu. Ama o, ölümsüz olmak için ölmüştü. Sonunda ölümsüz olmayı başarmıştı. Katya, sevgilisinin son isteği olan sergi işini tamamladıktan sonra ülkesi Rusyaya döndü. Nihat, bir yakın arkadaşını toprağa verirken diğerini cezaevine yollamıştı. İlk başlarda Selim'i ziyaret etmese de sonra ziyaret etmeye başlar. Mağazasını ise eşi devralır, yürütür.
Beyoğlu Rapsodisi
Beyoğlu RapsodisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201627,2bin okunma
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.