Yine çok beğenerek okuduğum bir Fitzek kitabı. Okurken zaman zaman kimi kahramanların varlığından , kimininse akıl sağlığından endişe ettim. Kitabımız diğer kitaplar gibi birinci sayfadan başlamıyor. Bir kromometre gibi geriye doğru sayıyor. Son sayfadan 1.sayfaya doğru okuyoruz. Zorbach bir hata yaptığını düşünerek görevden ayrılmış eski bir polis yeni bir gazeteci. Yaptığı son haberse Göz Koleksiyoncusu lakaplı seri katil. Göz Koleksiyoncusu anneleri öldürüp eline bir kronometre bırakıyor ve zamanı 45 saat 7 dk ya ayarlıyor. Öldürdüğü annelerin çocuklarını saklayarak verdiği süre içerisinde babanın çocuğu bulmasını istiyor. Eğer baba çocuğunu bulamazsa çocukları öldürerek sol gözlerini çıkarıyor. Bu yüzden adı göz koleksiyoncusu... Zorbach katille ilgili araştırmalar yaparken bir anda kendini şüpheli konumunda buluyor ve hem polisten kaçması hem de gerçek katili bulması gerekiyor. Üstelik katil onunla temasa geçmekten ona ipuçları vermekten zevk alıyor. Bu zorlu süreçte Zorbach ın yanında olan tek insan ve olayların tek görgü tanıdığı görme engelli bir kadın. Zorbach kaçırılan ikizleri bulmak için girdiği mücadelede zaman zaman oğlunun yanında olmak istesede eski bir polis olarak iz sürmekten ve ölmek üzere olan iki çocuğa yardım etmekten kendini alamıyor. Kitap hiç ummadığımız bir noktaya evriliyor ve yarıda kalmış hissi veriyor bittiğinde. Neyse ki yazarda bnm gibi yarattığı karakterleri ve hikayeyi o kdr beğenmiş ki kitabın devamını yazmayı düşündüğünü belirtmiş teşekkür bölümünde. Açıkçası ilk kez bir katile sempati duydum diyebilirim. Kitabın devamını merakla bekliyorum. Kesinlikle tavsiye edebileceğim harika bir kitap. Ztn Fitzek kitaplarının tek bir kötü yanı varsa o da çok çabuk bitmesi sanırım

Göz KoleksiyoncusuSebastian Fitzek · Pegasus Yayıncılık · 2018557 okunma

·

131 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İzebel