Gönderi

öyle anlaşılıyor ki tarihsel hadiseler farklı yoğunluklara sahip. 'tarihi bir hadise', gerçek gerçeklikte yani münferit insanların en temel, en özel hayatlarında, neredeyse kayda alınmayabilir ya da taş üstünde taş bırakmayan, muazzam felaketlere sebebiyet verir. normal tarih anlatımında hadisenin bu yönünü göremezsiniz. “1890: II. wilhelm, bismarck’ı azletti.” muhakkak ki alman tarihine büyük harflerle yazılmış önemli bir gün. ama herhangi bir alman’ın biyografisinde, hadiseyle doğrudan doğruya alakalı olan bir kaç kişi dışında, kayda değer bir gün değil. insanların hayatları o güne kadar olduğu şekliyle devam etti. hiçbir aile dağılmadı, arkadaşlıklar sona erdirilmedi, hiç kimse vatanını terk etmeye mecbur kalmadı ya da buna benzet felaket yaşamadı. hatta iptal edilmiş bir randevu ya da opera gösterisi bile söz konusu değildi. aşk acısı çeken, acısını çekmeye devam etti, mutlu bir aşk yaşayanında mutluluğu sürdü, fakirler fakir zenginler zengindi hala… ve şimdi bu başlığı “1933: hindenburg, hitleri görevlendirdi.” haberiyle karşılaştıralım. 66 milyon insanın hayatında bir deprem başlıyor!
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.