Canı sıkkındır Holmes'ün. Elinde herhangi bir dava olmadan yapamaz. Bunalımda gibidir o zamanlarda. İşte kitap da tam böyle bir zamanda başlıyor. Beynini çalıştırmak isteyen Holmes, Mary Morstan'ın ve davasının gelişiyle tüm o yorgunluğunu atıyor. Ama dava yalnızca Holmes'e değil arkadaşı Watson'a da iyi geliyor. Aslında davadansa Mary Morstan iyi geliyor diyebiliriz.
Sherlock'un zekasına yine hayran kaldığım bir kitaptı. İçimde hem polisiye hem aşkı barındırıyordu. Ayrıca şu ana kadarki okuma deneyimlerimden yola çıkarak bir eserde aşk varsa genelde başka konulara da değinildiğini söyleyebilirim. Dörtlerin İmzası'nda da aşkla beraber para, zenginlik gibi kavramların etkilerinden bahsetmiş yazar. Kitaptaki polisiye ise tıpkı
Sherlock Holmes - Kızıl Dosya'da olduğu gibi "intikam" isteği sonucu gerçekleşen olaylar zincirini anlatıyordu.
Kitapta özellikle John ve Mary'ye ait kısımlar çok tatlıydı. Hikayelerde okuduğum evliliklerine karşı bakış açımı olumlu yönde değiştirdi.
Kitap bana ihanetin bedellerini ve intikam duygusunun ne kadar tehlikeli olabileceğini anlattı.
Severek okuduğum bir kitap oldu. Son olarak, bir gün olaylara Sherlock gözünden de bakabilmek dileği ile...